Eşkiya, şiddet yanlısı, küfürbaz...vs.

Böyle suçluyor gazeteciler futbol taraftarını.

Oysa gösteriyor ki taraftar sağduyusu; gazeteci haksızlık yapıyor.

Gazeteci, kansere yakalanan meslektaşına hala kin saçabilirken köşe yazılarından, taraftar kansere  yakalanan arkadaşının tedavisini üstleniyor.Hem de gazeteciye göre en düşman olanı bile bu paydada buluşuyor.

Gazetecinin düşmanlığı ise kanser bile dinlemiyor.

Galatasaray taraftar organizasyonu ultrAslan, günlerdir ABD'de lenf kanseri tedavisi gören bir Galatasaray taraftarı için kampanya yürütüyor.Soyadı gibi güzel olan gencecik Şafak Güzeller, Teksas'ta kanser tedavisini sürdürürken ultrAslan İstanbul'da kampanya başlattı. Muazzem bedeller tutan tedavi masrafına bir nebze de katkımız olsun diye.

Galatasaraylılar'ı, Fenerbahçeliler de yalnız bırakmadı bu insanlık davasında.

Onlar da, Şafak'ı kurtarabilmek için harekete geçti.Hani,medyaya göre düşman olan iki kulüp var ya, işte onlar taraftarlarıyla yöneticileriyle birleşti Şafak için.Sadece Fenerbahçeli dostları mı destek verdi Şafak Güzeller'e? Hayır. Taraftar ortak panelinde tüm kulüp taraftarları Ultraslan'ın insanlık dersine ortak oldu.

Bence gazetecilere ders olsun.

Şimdi gazeteciler olarak insalık dersinde sınıfta kaldık.

Peki, mesleki durumumuz farklı mı?

Hayır.

Ezeli rakip taraftarları birbirine çakmak atsa saatlerce ekrana getiririz, ama kutsal bir davada birleştiklerinde görmezden geliriz. Araştırın bakalım, Galatasaray taraftarlarının başlattığı bu örnek kampanya ne kadar yer almış medyada? Küçücük bir kaç haber. Bir tane yazı.

Neden hiç bir medya kuruluşu ABD'ye gidip Şafak'ın hayat savaşını haber yapmadı? Haber değeri yok muydu? ABD'de Şafak değil de, elinde teşvik pirimine dair gizli kamera kayıtları bulunan biri olsa, ya da stadlarda büyü yapan bir falcı olsa, ya da yeni başkana sallayacak eski bir kulüp başkanı olsa paraya kıyıp gitmez miydi spor servisleri?

Koşa koşa giderdi.

Peki, gencecik bir güzel çocuğu kurtarmak için neden gitmiyor?

Çünkü, haberi de sporu da hep kötüde arıyoruz.

Peki kardeşim sen ne yaptın bu zamana kadar? Sanki destek verdin?diyenlere yanıtım şu. Evet, ben de bu insanlık davasında kusurlu taraftayım.

Ve bu kusurum için çok özür diliyorum.

Sadece özür dilemek ile kalmıyorum ve açık çağrıda bulunuyorum.

Kampanyanın mimarı ultrAslan'ın yöneticilerine diyorum ki: Yönettiğim, HABERTÜRK TV Haber Merkezi bundan böyle Şafak Güzeller için emrinize amededir. Çok geç kalmadıysam, Şafak için yapabileceğim tüm katkıyı HABERTÜRK TV'de yapmaya hazırım. Ne gerekiyorsa yapalım, benden ne istiyorsanız yapalım ve Şafak'ı kurtaralım. HABERTÜRK'ün kapıları bu insanlık davasında sonuna kadar açık. Haydi, bu kez doğruyu yapalım.