Şaşırtıcı!

Şaşırtıcı!    Selim Arda Üçer ( 12.02.2007)

Geçtiğimiz haftasonu şaşırtıcı şeyler yaşadık Galatasaray taraftarı olarak. Cumartesi günü, Basketbol Ligi lideri Türk Telekom’u Ahmet Cömert Spor Salonu’nda ağırladık. Ama ne ağırlama… Basketbolda, uzun zamandır hınca hınç dolu bir salon, bitmek bilmeyen bir çoşku görmemiştik. Basketboldaki en ufak bir kıpırdanmanın, çok güçlü olmasa bile çok mücadeleci bir kadro yapısının, doğru salon tercihinin nasıl bir potansiyel ortaya çıkardığını gördük. Yıllardır, basketbola sarı-kırmızı gönül veren arkadaşlarımızın bahsettiği bir iki konu düzeltildiğinde, bu düzenlemelere taraftarın hemen cevap verdiğine ve takıma sahip çıktığına şahit olduk. Hem de maçın canlı yayında verilmesine rağmen… Umarız bu doğru yönetimsel tercihler ve taraftarın basketbola sahip çıkışı uzun süre devam eder…

Şaşırtıcı gelişmeler Pazar akşamı oynanan Vestel Manisaspor maçıyla devam etti. ultrAslan toplantısında dile getirilen ve ısrarlı bir dille Adnan Polat ile Haldun Üstünel’den talep edilen iki konunun tam da taraftarın istediği gibi yerine getirilmesi şaşırttı bizi. Şaşırdık, zira; taraftarı muhatap alan, onun sözlerine kulak kabartan yöneticiler olduğu konusunda umudumuzu hergeçen gün yitiriyorduk. Eski Açık tribüne sahip çıkıp, kıpkırmızı ve çoşkulu bir tribün yaratan taraftar gruplarının üstlerindeki reklam panoları aracılığı ile aydınlatılması, Ali Sami Yen Stadyumu’ndaki görsel şöleni daha da belirginleştirdi. Emeği geçenlerin ellerine sağlık…

Ayrıca, deplasman takımı taraftarının güvenliğini sağlamak amacıyla, Eski Açık tribünde bırakılan büyük boşlukların yarattığı koltuk kaybını önlemek adına, deplasman takımı taraftarının Yeni Açık tribüne alınması da çok isabetli bir karar olmuş. Elbette, amaç Galatasaray taraftarının deplasmanda maruz kaldığı “sistematik terör” tavrını, misafirimiz olan taraftara göstermek değil. Ama en azından; misafir taraftarların alt-üst tribün olarak ikiye bölünmeleri, kapalı tribünün dibinde  yer almaları, deplasmana gelenlerin ‘deplasman’ psikolojisini yaşamaları için yeterlidir.

Galatasaray taraftarının hem basketbolda hem de futbolda göserdiği performans dikkat çekiciydi. Özellikle küfürsüz ama tam da konunun bam teline dokunan tezahüratlar dizisinin devam ettirilmesinin ve oyunu izleyerek yapılacak tezahüratların artırılması şart.

Galatasaray taraftarı yeni besteleri söyleyedursun, başka tribünlerde “gel tezkere” şarkısını dinlemeye başlarız yakında…