Sandalyedeki aslanlar

Sandalyedeki aslanlar
Yavuz Kocaömer
(Milliyet - 14.07.2007)

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'ni yenilgisiz birinci olarak bitirdi. 18 maçta 1436 sayı atan sandalyeli aslanlar, rakiplerine sadece 776 sayı verdiler. Böylece maç ortalaması yaklaşık 80 sayıya geldi.

Aslanlar yalnız rakipleri ile değil, aynı zamanda Galatasaray Kulübü'nün yönetiminden kaynaklanan zorluklarla dolu bir sezon geçirdiler.

Ne Başkan Özhan Canaydın ne de yönetim kurulundan bir tek kişi bu takımla ilgilendi.

Zaman zaman mazot parası bulamadıkları için minibüsleri ile antrenmanlara gidemediler. Kaldıkları otelden ve evden kiralar zamanında ödenmediği için atılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldılar.

Maaşlarını birkaç aylık gecikme ile zorlukla aldılar. Birçok deplasmana aynı gün uçakla gidip , geceleme parasından tasarruf etmek için geri dönmek zorunda kaldılar. Ama onlar yılmadılar, gerçek Galatasaraylı olduklarını gösterdiler.

Ve katıldıkları ilk yılda Süper Kupayı Galatasaray'a getirdiler. Ve o kupayı hiç üzülmeden, sıkılmadan alan Özhan Canaydın bakın neler söyledi : "Bu takımın kurulması için çok büyük destek verdim. (Bu desteğin ne olduğunu bir başka yazımızda anlatacağız) Sinan Bey'e (Kalpakçıoğlu) ve Yavuz Bey'e (Kocaömer) çok teşekkür ediyorum. Bugün şampiyonlukta onların da katkısı var. (Sayın Başkan o iki teşekkür ettiğiniz kişi olmasaydı bu şube bırakın şampiyonluğu, dağılır giderdi. Bunun da farkında mısınız?) Bu branşta yenilmez armada olun! Avrupa'da ses getireceğiz. Yine size güveniyoruz. İnşallah işleri şekle soktuktan sonra yine maçlarınıza gelir hale geleceğiz." (Sanki daha önce defalarca geldiler de ...)

Destek sağlanmalı

Bırakın Özhan Canaydın'ı, 18 Lig ve 4 Play - Off maçının bir tanesine bir yönetim kurulu üyesi geldi mi ? Asbaşkan Adnan Polat , sadece 5 bin YTL peşin ödenmediği için, gelir sağlamak amacıyla yaptırılması düşünülen kaşkollerin siparişini iptal etmekten başka ne iş yaptı? Başkalarına bu güzel lafları anlatabilirler. Ama işin içinde yaşayan bizlere asla. Avrupa'da ses getirmek sistemle, ilgiyle olur. Bir şube sorumlusunun kararını 2,5 ay alamayan yönetim hangi Avrupa'dan bahsedebilir? Eğer bu sözlerinde samimi iseler, yapılacak şey hemen bir şube sorumlusu seçerek, bu işe gönül vermiş insanların desteğini sağlamaktır.

ykoca@milliyet.com.tr