 |
 |
|
Sandalyedeki Aslanlar (II)Sandalyedeki Aslanlar (II) Yavuz Kocaömer (Milliyet - 21.07.2007) Geçtiğimiz hafta Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımının Süper Lig Şampiyonu olmasından sonra, kupayı vermek için gittiği Başkan Özhan Canaydının yaptığı konuşmayı ve görüşlerimizi belirtmiştik. Özhan Canaydın; "Bu takımın kurulması için çok büyük destek verdim" demişti. Şimdi gelin hep birlikte bu desteğin nasıl verildiğinin gerçek öyküsünü aşağıda okuyalım. 2005 yılının Mart ayında cep telefonum çaldı. Karşımda o zamanki Genel Sekreter Sinan Kalpakçıoğlu. "Yavuz Bey, biz basketbol takımı olarak maçlarımızı Ahmet Cömert Spor Salonunda oynamak istiyoruz. Ancak İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar bu salonun öncelikli kullanma hakkının engellilerde olduğunu, bunu sizinle görüşmemi söyledi. Burada Galatasarayın maçlarını oynamasına müsaade eder misiniz? Bir de tekerlekli sandalye basketbol takımı kuracağız." Daha sonra telefonu okul arkadaşım Ergun Gürsoy alarak aynı şeyleri tekrarladı, destek vereceğini söyledi. Ve en son Başkan Özhan Canaydın telefonu alarak "Sen bu izni ver, hiç merak etme Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı kurulacak" dedi. Gerçekle örtüşmüyor Yani Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Galatasarayda bir branş olarak yönetim çok istediği için açılmamıştır. Ahmet Cömert Spor Salonunun, Galatasaray basketbol takımına kullandırılması karşılığında ortaya çıkmıştır. Aksi olsaydı, ondan önceki birkaç yıl yazdığımız yazılara, televizyonlardaki konuşmamıza kulak verir bu şubeyi daha önce kurarlardı. Şimdi takım Türkiye Süper Lig Şampiyonu olduktan sonra "Çok büyük destek verdim" demek pek gerçeklerle örtüşmüyor. Bu kadar büyük destek verilen bir takım, bir sezon boyunca Floryadaki kapalı salonda antrenman yapmak için her gün bayanlar ve erkekler basketbol takımlarının antrenmanlarının bitmesini bekleyip, değişik günlerde, değişik saatlerde otel köşelerinde perişan mı olmalıydı? Bu mu "büyük destek verdim" diye bahsedilen? Bizler, sandalyeli aslanların maaşlarının ödenmesi için oradan oraya koşup bir kısım profesyonel yönetici ile uğraşırken, bir keresinde telefonla Canaydının o ayki maaşların bir kısmının kendi hesabından ödenmesi talimatını verdiğini de hatırlatalım. Eğer Başkan Özhan Canaydın yukarıda yazılanların aksini iddia ediyorsa, bu konuda şahitlerimiz ve yazılı teyitler de mevcuttur. ykoca@milliyet.com.tr 21 Temmuz 2007 Cumartesi
|
|
