 |
 |
|
Kalli iyi yapıyorKalli iyi yapıyor Alpaslan Dikmen (12.Adam - 26.07.2007) Feldkamp, göreve başladığı gün itibarıyla Florya’nın kapılarını taraftarlara ve basın mensuplarına açmıştır. Çok da iyi yapmıştır. Zira taraftarından kopuk, basından kaçan bir takım olmaz… Olmamalı… Neticede futbol toplum için var… Taraftarlar olmasa kulüpler kime sunacak aktivitelerini? Kalli, antrenmanları açmakla kendi açısından da başka bir artı yakalamıştır. Basında, hakkında çıkan saçma sapan yazılara ya da rakip yöneticilerin kendi hakkındaki alaycı göndermelerine tek söz söylemeden, sahadaki duruşuyla, canlı canlı yanıt vermiştir. Yurtdışında yapılan bir antrenman sonrası da maçı izlemekte olan taraftarları eliyle saha ortasına çağırıp futbolcularla bütünleşmelerini bile sağlamıştır. Bu mükemmel bir jesttir. Çünkü taraftarlar zaten kendilerine kulüp bazında bir aidiyet bulamıyorlar; bu aidiyet, Büyük Galatasaray Taraftarına adeta yasaklanmıştır! Hiç olmazsa bu suretle bir sıcaklık sağlanmaktadır. Hoş bu duruma da gıcık olanlar var ama öksürsünler geçer! Kalli davranışları ve futbolcular üzerindeki otoritesiyle şimdilik gayet iyi gidiyor. Bunu oyuna da yansıttığı anda taraftarın gönlünde ikinci Derwall olacaktır. Ahmet Çakır ağabeyim şöyle yazmıştı: “Türkiyeyi tanıyan, Galatasarayı bilen, geçmişi başarılarla dolu olan bir hocanın, Sarı Kırmızılı kulübü sıkıntıya sokacak hiçbir şart ileri sürmeden göreve gelmesi, nimettir. Bunun değerini bilmek gerekir. Elbette ki hiçbir hocanın elinde sihirli değnek yoktur. Dünyanın en iyi hocasını bile getirseniz, olmadık sıkıntılar çekebilirsiniz. Çünkü futbol böyledir.” Aynen katılıyorum. 26 Temmuz 2007 Perşembe
|
|
