 |
 |
|
Cim Bomlu Bir Babanın FeryadıCim Bomlu Bir Babanın Feryadı Ahmet Çakır 05 Ocak 2008 - ZAMAN Özkan Gür adlı okurum Galatasaray’ın yüzme şubesinin iyi yönetilmediğiyle ilgili "feryat ve isyan" olarak nitelendirilebilecek bir mektupla benden yardım istedi. Gür’ün 1996 doğumlu büyük oğlu Galatasaray’da bir süredir yüzüyor ve Türkiye şampiyonluğu da bulunuyor. Küçük oğlu da halen kursiyer olarak Sarı Kırmızılı kulüpte... Gür’ün anlattıkları konuyla ilgili kişilerin pek bilmedikleri durumlar değil. Oğlum Barış TSYD’nin yüzücüsü olarak aynı ortamlarda bulunduğu için ben de konuya yakınım. Geçen yıl Kürek’teki şampiyonluğun adeta mucizevi biçimde Fenerbahçe’nin elinden alınıp Sarı Lacivertlilerin 100. yıl keyfine limon sıkılması ve su sporlarındaki öteki başarılarla da coşan Başkan Canaydın, Kuruçeşme Adası’ndaki bir basın toplantısıyla bundan böyle işlerin yönetici Vedat İrdelp tarafından yürütüleceğini açıklamıştı. Yani bu her şeyin daha iyiye gideceği anlamına geliyordu. Gelgelelim, pek de öyle olmadığı okurumuzun mektubundan anlaşılıyor. Kış Kupası yarışlarında sportif başarısızlığın yanında bazı dağınıklıklar, ortaya üzücü hatta utandırıcı bir tablo çıkarmış. Özellikle Sayın Gür’ün adını da verdiği Galatasaraylı bir sporcunun Beşiktaş formasıyla ortalıkta dolaşması, kötü bir şaka gibi... Buna benzer bir dizi eksikliği ve aksaklığı dile getiren Gür şöyle bir yargıya varıyor: "Şu 3 günlük yarış süreci gösterdi ki Galatasaray Kulübü yüzme şubesi gerçekten kötü yönetiliyor hatta hiç yönetilmiyor ve bu kafa ile de bir daha yüzmede Türkiye şampiyonu olması mümkün değil. Kaldı ki yarış sonuçlarına da bakarsanız hiçbir branşta birinci değiliz. Her dalda Fenerbahçe bizi fersah fersah geçti ve Türkiye şampiyonluğunu garantiledi. (...) Yaz aylarında oğlum Türkiye şampiyonu olduğu günün ertesi gün Fenerbahçe’den hemen arayıp oğlumu transfer etmek istediler. Bonservis ödemeyi ve Fenerbahçe Koleji’nde okutmayı vaat ettiler. (Devlet okulunda okuyan bir çocuk için bulunmaz bir nimet!) Hem ben hem de oğlum Galatasaraylı olduğumuzdan ve zaten oğlumuz daha iyi bir okulda okuduğu için reddettik; ama bu herkes için geçerli değil. Kaldı ki 1996 doğumlular içinde bile hemen hemen iyi olan tüm çocuklar kulüpten ayrıldı. Ayrıca hocaların da birçoğu artık yok." Aslantepe’nin temeli atıldıktan sonra Sarı Kırmızılı kulüpte yaklaşan kongre telaşı içinde bilmiyorum böyle ufak işlere kulak asan biri çıkar mı? 5 Ocak 2008 Cumartesi
|
|
