ultrAslan Değil ultraİnsan!..
ultrAslan Değil ultraİnsan!.. Hamit Turhan Fanatik - 26.03.2008
Bilenler, bilir. Taraftar konusuna her zaman temkinli yaklaşmışımdır. Netameli bir durumdur. Taraftar, iki ağzı keskin bir bıçak gibidir. Ne zaman, neyi doğrayacağı belli olmaz. Takımının gururu da olur, katili de... Bir yüzü aydınlıktır, bir yüzü karanlık... Bu, ülkemizde yerleşik bir taraftar kültürünün olmamasından kaynaklanan öznel bir durumdur.
Ancak bu konuda son yıllarda umut verici gelişmeler de yaşanmıyor değil. Çağdaş, iyi eğitimli, vizyon sahibi, iletişim teknolojisini iyi bilen ve kullanan, gerçek taraftarlık bilinciyle donanmış insanlardan oluşan bazı taraftar grupları tribünlere yavaş yavaş hakim olmaya başladı. Yıllardır ‘çapulcu’ grupların statlarda estirdiği terörün önlenmesinin yolu, yeni yeni filizlen bu çağdaş oluşumların artmasından geçiyor.
Bu tür gruplar, takımlarını desteklemelerinin dışında yeni bir misyon daha üstlendiler: Ülkesine, değerlerine sahip çıkmak, topluma sosyal mesajlar vermek. Bu da onların sadece taraftarlık bilinciyle donanmadıklarını gösteriyor. Sahip oldukları bilinç, bir ışıma hali. Bir erdem. Bir insanlık düsturu. Tıpkı Galatasaray’ın etkin taraftar gruplarından ultrAslan’ın geçtiğimiz hafta sergilediği örnek davranış gibi.
O pankarttaki en anlamlı mesaj: Renklerin kardeşliği
Dünya tarihinin en büyük destanlarından biri olan Çanakkale Savaşı’nın 93. yıldönümü nedeniyle bir dizi anma etkinliği düzenleyen ultrAslan’ın, Denizlispor maçında Ali Sami Yen’de açtığı pankart, şehitlere karşı gösterdikleri duyarlılık kadar anlamlıydı. Kapalı tribünde açılan “Kınalı kuzular kalbimizde” yazılı pankart, insanın tüylerini diken diken edecek cinstendi. Emperyalizme karşı verilen bu zalim savaşta, ülkeleri için gözlerini kırpmadan hayatını veren gencecik Türk çocuklarını yadeden ultrAslan, açtığı pankartta ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı da unutmamıştı. Pankartta üç kulübün forma rengi yanyanaydı. Sarı-Lacivert’le başlayan, Siyah-Beyaz’la devam eden yazı, Sarı-Kırmızı’yla sona eriyordu. Verilen mesaj gayet netti: Bu savaş, hepimizin savaşı, şehitler hepimizin şehitleridir. Galatasaraylısı da, Fenerbahçelisi de, Beşiktaşlısı da, Çanakkale’de yanyana düşmana karşı koymuş, göğsünü vatanına siper etmiş, birlikte aç-susuz kalmış, birlikte kurşun atmış ve yemiş, birlikte ölmüşlerdi.
Burada bir kez daha ortaya çıkan gerçek, bizim ülke içindeki kutuplaşmamızın, yapay bir ayrışma olduğudur. Evet, biz böyleyiz. Kendi kendimizle başbaşayken zıtlaşırız. Birbirimizi kırarız, döveriz, üzeriz. Lakin, gerektiğinde tekrar yek vücut olmasını da biliriz. ultrAslan’ın tavrı, söz konusu bu vatan olunca, nasıl biraraya geleceğimizin, nasıl tek yumruk olacağımızın en açık göstergesidir. Bu ülke, gücünü de buradan alıyor zaten. Bu bilinç, bu aşk, bu ant, bu inanç olduktan sonra emperyalizmin azı dişleri etimize işlemez. İşlemeyecektir de... Bunu dosta-düşmana yeniden hatırlattığı için ultrAslan’a gönlünümüzün en mutena yerinde bir köşe açmalıyız. Ve onları kucaklamalıyız.
26 Mart 2008 Çarşamba
|
|