15 Aralık ÇARŞAMBA günü saat 21:00'da Genel Koordinatörümüz Oğuz ALTAY radyomuz da Cenk Oygur'a konuk oldu.
__________________________________________
Cenk Oygur–
Değerli Radyo ultrAslan dinleyicileri uzun bir aradan sonra
canlı yayında tekrar birlikteyiz.Ve ultrAslan genel koordinatörümüz
Sayın Oğuz Altay ile birlikteyiz.Müsadenizle Oğuz abi diyeceğim.Bugün Oğuz Abinin ofisinde misafiriz.Ve Oğuz abiye bir çok ultrAslan’ın merak ettiği soruları yönelteceğiz.
Kendiside bizlere samimiyetle yanıt verecek.Öncelikle Oğuz Abi yeni görevin hayırlı uğurlu olsun.ultrAslan’ın yeni koordinatörüsün,ultrAslan’ın kurucularındasın tabi ki
bu aradada, neler söylemek istersin, ultrAslan’a tekrar merhaba dedik koordinatör olarak göreve tekrar başladınız.
Oğuz Altay– Teşekkür ederim,öncelikle bütün Galatasaraylılara ve ultrAslan’lara sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum.Aslında yeniden kelimesi,hakikaten yeniden. Çünkü bir ara ufak bir boşluk olmuştu.ultrAslan’ın kurulduğu günden kurulma çalışmaları daha sonraki en şahşahlı yükseliş dönemlerimiz. Ve o dönemdeki ilk dönem başkanlığı Suat Ateşdağlı,daha sonra ikinci dönem başkanlığı Oğuz Altay;benim tarafımdan yürütüldü.Daha sonra Genel koordinatörlük sistemine döndük rahmetli kardeşim Alpaslan Dikmen;onuda burdan anıyoruz. Mekanı cennet olsun. Ve tekrardan şu anda Genel Koordinatörlük görevi. Hizmet etmek için burdayız,bunun bir görev olduğunu düşünüyorum.Bizim üzerimizde sanki bir apolet gibi. Bu apoletide şu anda çıkartmayı düşünmüyoruz.Çünkü daha yapılacak çok fazla iş var. Galatasaray taraftarının,ultrAslan’ın gelişim süreci henüz bitmedi. Şu anda dünyanın en büyük sosyal toplum örgütü olmasına rağmen,taraftarlık anlamındada en büyük grup olmasına rağmen;çünkü istatistikler yapılan araştırmalarda bunu gösteriyor. Daha yapılacak çok şey olduğunu biliyoruz. Planlarımız var. Onunla ilgili olarak tekrardan göreve geldim. Zor görev. Çok çalışmak lazım. Ben hazırım. Gerekeni yapacağız İnşallah.
Cenk Oygur–
ultrAslanlar’da aslında sizin gelmenizle birlikte tekrar bir enerji havasına büründü.Gerek forumlarda,gerekse maç öncesi,maç sonrası ve stattaki sohbetlerde sizin gelmeniz gerçekten pozitif karşılandı tribünlerde.Bu konulara ileriki dakikalarda aslında değineceğiz. Öncelikle ultrAslan üyelerinin,Galatasaraylıların merak ettiği Oğuz Altay kimdir sorusu var.Oğuz Altay’ı aslında az önce kısaca özetlediniz.ultrAslan’ın kuruluşundan beri içinde olan birisi Oğuz Altay. Kısaca kendinizden bahsedermisiniz bize ?
Oğuz Altay– Doğma büyüme İstanbulluyum. Beşiktaş’ta doğdum. Beşiktaş’lı bir babanın çocuğuyum.Ama çok fazla maçlara ilgi gösteren bir insan olmamasına rağmen her zaman Beşiktaş’ı desteklemiş bir insandır.Fakat ben dört çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm. Ailemdeki diğer kardeşlerim Galatasaraylı. Galatasaray sevdalısı,Galatasaray’la hayata gözlerini açmış ve hala da aynı şekilde devam eden bir insan olarak düşünebilirsiniz.
Cenk Oygur–
Yıllardan beri gerek yurtiçinde gerek yurtdışında bir çok Galatasaray maçını takip ediyorsunuz. Hem Amatör branşlarda hem futbolda. Oğuz Altay’ın unutamadığı maç nedir. Galatasaray forması altında ?
Oğuz Altay: Şimdi bu anlamda bütün Galatasaray’lıların unutamadığı maç belkide hep aynı yere gider. Uefa Kupası finali,Süper Kupa finali diye. Ama tabi o işin daha öncelerine de döndüğümüz zaman bizim açımızdanda çok önemli maçlar var. Yani 13-14.sezonunun ardından lig şampiyonu olmamız. Eskişehir Spor maçı. Gerek o günün şartlarını düşündüğünüz zaman, stadın inanılmaz kalabalığı.
Çünkü bilet sınırlaması neredeyse yoktu. Ve tribünlerde sadece suratlar,kafalar görünüyordu.Yani şimdiki gibi belli bi sayıda sınırlı değildi. Stadın inanılmaz derecede süslenmiş olması. Maçın önemi,çünkü uzun bir aradan sonra şampiyonluk günü yaşanacaktı. Bu maçla beraber başlar,daha sonrada Uefa Finaline kadar gelir. Çok önemli maçlardır. Aynı heyecanı düşündükçe hala yaşarım.
Cenk Oygur–
Bu süreçte herhalde unutulmayanlar arasında birde
Neuchatel Xamax maçı vardır. O da efsane maçlardan biridir Galatasaray tarihinde.
Oğuz Altay– Neuchatel Xamax maçı, hakikaten bizim hayalimizde bir ilkin başladığı belkide Türk insanın kafasında bazı imajların yıkıldığı bir maç diye düşünüyorum. Çünkü o dönemde Teknik Direktör Mustafa Denizli idi.İlk maçı İsviçre’de 3-0 kaybetmiştik.Ve açıkçası 3-0’lık maçtan sonra o günün insan profilini,Türkiye’nin şartlarını düşündüğünüz zaman, Türk futbolunuda düşündüğünüz zaman hani 3-0’ın altından tekrardan 5-0’a ulaşma fikri falan insanlarda yoktu.Fakat şöyle enteresan bir şey oldu. O günü hiç unutmuyorum. Sabah çok erken saatlerde televizyonu açtım trt kanalıydı mustafa denizlinin bir röportajını gördüm aynen şöyle söyledi hiç unutmuyorum yani onu ve tüylerim diken diken oldu. Röportajı dinlediğim anda üstümü giyinip evden çıktım yani 1-2 saat sonra çıkmayı düşünürken ben ve futbolcularım neuchatel xamax’ın işini bitirmek için hazırız dedi. Yani şimdi 3-0 ilk maç ikinci maça gelirken bizim kafamızda böyle bir umutsuzluk varken böyle bir demeç bunu yapan insanlar 3 kollu 4 bacaklı insanlar mı diye ekledi ben o gün tüylerim diken diken olarak stada geldim. İnanılmaz bir atmosfer ve 5-0’lık bir sonuç aslında bizim düşünce devrimi anlamında bazı zihniyetlerin yıkıldığı bir maç olarak bunu düşünüyorum. Bu maçın önemi hakikaten benim açımdan da önemlidir.
Cenk Oygur–
Kesinlikle katılıyorum. Yaş olarak biraz daha genç döneme denk gelsekte,Ortaokullu dönemlere denk gelsekte, o heyecanı bizlerde yaşıyorduk.ertesi gün gazete manşetleri ve televizyonlarda, radyolarda ağlayan spikerleri gördüğümüzde bizde göz yaşlarımızı tutamamıştık.
Oğuz Altay– Sokaklarda hayatlar durmuştu. Dolmuşlar falan durup radyolardan maç dinliyorlarmış. İnsanlar mesela; daha sonradan tabi biz statta olduğumuz için dışarıyı göremiyorduk ama anlatan insanları biliyoruz televizyon programlarından biliyoruz.Bildiğiniz sokaklardan evlerden radyo kanallarından v.s heryerden gol sesi geliyormuş. İnsanlar sanki böyle bir gerçekten beklenen bir şeydi istenen bir şeydi insanlarımızın hani Galatasaraylıların ve ötesinde bütün Türk insanının aslında aç olduğu beklediği bir şeymiş gibi bunada kavuşmanın sevinciyle her yerden gol sesleri,bağrışmalar yolda trafikte sevinmeler v.s bu tür şeylerin olduğunuda duyduk daha sonradan.
Cenk Oygur–
Güzel anılar, umarız önümüzdeki dönemlerde tekrar bu günler,bu mutluluklar Galatasaray forması altında her branşta yaşamaya devam edicez.
Oğuz abi ultrAslan Genel Koordinatörlüğüne geldiğin günden beri az öncede belirtmiş olduğumuz gibi büyük bir mutluluk büyük bir heyecan var Galatasaraylılarda,ultrAslanlarda. ultrAslan koordinatörü olarak planlarınızda neler var öncelikli olarak ?
Oğuz Altay– Şimdi eğer böyle bir şey varsa bahsetmiş olduğunuz şevk,heyecan varsa ki ben bunu zaten kendi internet sitemizde,forumlarımızda yazılan yazılardan v.s stadın çevresinde insanlara olan sohbetlerimizden,yaklaşımlardan zaten çok net görüyorum. Bu benim içinde güzel bir şey. Ama önemli olan
onların benden kaynaklanan o olumlu havayı sinerjiyi hissedebilmeleri ve tekrardan bazı şeylere dört elle sarılabilmeleri. ultrAslan’la ilgili
evet planlarımız var. Ama bunları böyle bir bir anlatmakta çok çok uzun bir şey. Bunları genel hatlarıyla ilerleyen sorularda konuşacağımızı tahmin ediyorum. Ama plansız bir şekilde,günü yaşayarak devam etmeyeceğimiz kesin.
Cenk Oygur–
Şu an göreve geldiğiniz noktada gözlemledikleriniz vardır mutlaka.Kuruluş aşamasındaki bir amaç vardı ultrAslan’ın kuruluşunda ve daha sonra ilerleyen süreçte Galatasaray taraftarının başarıya endeksli olmadığını da biz çok fazla gördük ama dönem dönemde başarısız sonuçlar Galatasaray taraftarını olumsuz etkiledi. ultrAslan’ın bu noktadaki duruşu nedir? Düşünceleri nedir ?
Oğuz Altay– ultrAslan kurulduğu zaman tribünlerde yeni bir hareketlenmenin yeni bir organizasyonun düşüncesi ile kuruldu. Ama açık söyleyeyim biz bunu kurarken burada emeği geçen bir çok arkadaşımız var.Şu anda hala çoğuyla görüşüyoruz ve onlarda bir şekilde Galatasaray’ı destekliyorlar. Ama biz tahmin ettiğimizden çok daha büyük bir iş yaptığımızı geçen zamanlar içerisinde anladık. Evet biz iyi şeyler yapmayı takımın etrafında kenetlenmeyi ciddi bir güç oluşturmayı desteklemek anlamında,tribünsel şovlar görsel şovlar anlamında bunları zaten düşünüyorduk. Ama bu iş o kadar büyüdü ki
artık resmen bir şirket yönetir şeklinde yönetilmesi gerekiyor çünkü ultrAslan maçlara gelen kendi stadında
takımı destekleyen bir taraftar grubu olmaktan çıktı. Ülkemizin her şehrinde her üniversitesinde olan yurtdışı temsilcilikleri bulunan bugün kıtalara yayılmış dünyanın neredeyse heryerinde olan faaliyet gösteren ve temsilcilikleri bulunan bir sivil toplum örgütü haline geldi. Olağanüstü keyifliyiz. Yani ama bundan sonra kurmaktan öte ultrAslan’ı, ultrAslan’ın çünkü bir gelişim dönemi oldu o gelişim dönemini gördükten sonra artık geriye dönüşün olmadığıda görüldü. Onun için 365 gün 24 saat bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bi vizyon olması gerekiyor ve günümüz şartlarınıda değerlendirerek ultrAslan’ın gelişiminin devam etmesi gerekiyor. Biz bunun için varız burda.
Cenk Oygur–
ultrAslan aslında başka bir noktada dünyada ilk oldu. Geçtiğimiz dönemlerde,geçtiğimiz yıllar içerisinde kulübü tarafından tanınan ilk taraftar oluşumu aslında kulübüne maddi bir kaynakta sağladı ultrAslan markası Bununla ilgili neler söylemek istersiniz ?
Oğuz Altay– Galatasaray zaten ilklerin takımı, batıya açılan pencere türkiyedeki avrupa kupasının gelmesi 600 yıla yaklaşan köklü bir eğitim kültüründen gelmiş olması bunlar zaten hep ayrıcalıklı olmamızı sağlayan konulardı. ultrAslanın bahsettiğiniz kulübü tarafından
resmi anlamda bu şekilde tanınan ilk taraftar grubu olması,kulübüne ekonomik gelir getirebilecek kapasitede olması ve ultrAslan isminin bir marka olması ve bu markanında isim hakkının bizlerde olması,bizler açısından inanılmaz bir gurur kaynağı. 2005 yılında rahmetli başkanımız özhan canaydın bizimle görüşmek istediğini belirtmişti kulübe gittik, 5 kişi gitmiştik o toplantıya. Bize Galatasarayın inanılmaz bir mali kriz içerisinde olduğunu sayısı neredeyse sayılamayacak kadar icranın kulüp kapısında olduğunu ve Galatasarayın bütün gelirlerine temdid konulduğu buna karşılıkta Galatasarayın yaşayabilmesi için bazı yerlerle kredi anlaşmaları yaptığından bahsetti. Biz konunun o anda tam olarak nereye geleceğini bilmiyorduk. Daha sonra yurtdışında AIG firmasıyla yapılan anlaşma gereği galatasarayın lisanslı ürünlerinin satışının % 72sinin bu firma tarafından üzerine temdid konduğunu bunun içinde galatasarayın günlük dönerini sağlayacak kulüpsel anlamda bir paranın kasaya giremediğinden bahsetti. Bizede bunun için ultrAslan ismini bir üretim olarak değerlendirmeyi ve bu ürünleride gs storelarda satmayı düşündüklerini söyledi. Çünkü kulübün ancak böyle bir gelirle o anda dönebileceğini düşünüyordu. Bize bununla ilgili neler düşündüğümüzü sordu ve bu işi yapmamız gerektiğinden bahsetti. Bizde zaten oraya giderken kendi aramızda neler olabilir neler bizden beklenebilir ya da bu konuyu tam olarak bilmiyorduk ama bir fikir jimnastiği başka konularla ilgilide yapmıştık. bizde başkanımıza galatasarayımızın içinde bulunduğu şartlardan dolayı biz bu konuya seve seve katılırız sizin başkan olduğunuz dönem içerisindede bunu kulübümüze hediye edebiliriz diye cevap verdik. Ben size o andaki, yaşadığım anı gördüğümü anlatmak istiyorum hani özhan canaydın genelde donuk sogukkanlı o mat bir görünüşü vardır o görünüşteki insan böyle uzun bir süre sessiz kaldı gözleri doldu dedi ki 100.yılımızın en büyük hediyesini sizden aldım dedi sizleri böyle tanımıyordum dedi iyi bir galatasaraylı olduğunuzu biliyordum ama böyle bir şeyi yaşayacağımı tahmin etmiyordum dedi. Beni şu anda dünyanın en mutlu insanı haline getirdiniz dedi. Onun duygulanması o kadar etkileyici konuşan bir insandı ki bizleride çok duygulandırdı. Açıkçası oturup zırıl zırıl ağlamadığımız kaldı ve ertesi günde ,o anda isim hakkı olarak benim üzerimeydi. Kulübün görevlendirdiği avukatla beraber noterde kulübümüze devrettik. Ve çok ciddi rakamların galatasaray kulübüne girdiğini biliyoruz ondan dolayıda olağanüstü bir gurur yaşıyoruz
Cenk Oygur–
Oğuz abi bu süreçte bahsettiğiniz gibi ultrAslan ürünleri gs storelarda çok büyük bir talep gördü iyi de geliri oldu kulübümüze ama bir süre sonra ultrAslan markasını storelarda görememeye başladık. Bunun sebebi hakkında bir bilginiz var mı ? Ya da bize söyleyeceğiniz bir şeyler var mı ?
Oğuz Altay– biz o dönemde başkanımızın bizden ricası üzerine,durumu özetlemesinden kaynaklanan kulübümüze bir jest olarak bunu yapmıştık kendisinede zaten sizin başkanlık döneminizde bunu düşünüyoruz demiştik. O da görev süresi dolmadan önce sözünü yerine getirdi ve bize tekrardan devretti bu hakkımızı.
Cenk Oygur–
ultrAslan markası tescilli bir marka yasal bir marka ama görüyoruz ki hem galatasaray logosunun kullanıldığı hem ultrAslan markasının kullanıldığı bir çok korsan ürün var ve maalesef stadımızın etrafında dahi satılabiliyor bununla ilgili yasal zorluklarda var herhalde
bu konuda söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Oğuz Altay– Aslında bu konu sadece ultrAslan ve Galatasarayla sınırlı değil bu konu aslında türkiyede kanayan bir yara durumunda bunun için yetkili kişilerin kulüp baskanından baslayarak belediye baskanlarına kadar olan dönem içerisinde kulüp çevresinde bu lisanslı olmayan ürünlerin korsan olarak üretilmesini engellemesi konusunda hem yasa çıkarılması hem bunların takip edilmesi konusunda bir şeyler yapması gerekiyor çünkü hakikaten büyük bir gelir kaybı yaşanıyor. Bu konuda böyle yapılması gerekiyor yani.
Cenk Oygur–
ultrAslan oluşumunda bir ultrAslan manifestosu yayınlandı. ultrAslan'ın bir taraftar grubu olarak ultras mantalitesine ne kadar uygun olduğunu düşünüyorsunuz bunu merak ediyoruz bunu nasıl yanıtlarsınız ?
Oğuz Altay - şimdi ultrAslan manifestosunu kurulduğumuz dönemde
biz değerlendirip hayata geçirdiğimiz zaman 2001 senesi şimdi 2010 dayız o da bitiyor 2011 olacağız şimdi çok hızlı gelişen dünya üzerinde futbol sektörü var inanılmaz derecede gelirler büyüdü bu iş artık böyle sporcuların fenomen haline geldiği inanılmaz gelirlerin sağlandığı sponsor firmaların çok fazlalaştığı bir ortam haline döndü bu endüstriyel futbolun içerisindede kulüplerinde gelirleri bununla paralel olarak arttı şimdi bizim manifestomuzdaki kısımların ben ilk özellikle 1.5 ay önce manifestomuzu bir daha inceleyip bugünü düşündüğüm zaman üzerinde bazı çalışmalar yapmamız gerektiği ile ilgili bir rapor hazırladım zaten bu konu önümüzdeki günlerde kendi tarafımızdadan değerlendirlecek. Ama bizim manifestomuzun içerisinde varolan bazı şeyler var ki onların hala devam edebiliyor olması lazım. Mesela insanların hala statlara girerken küçük kapılardan koyun sürüleri itilir gibi,
bekletilerek itilerek kakılarak ya da çok zor şartlar içerisinde statlara girmesi aynı kapılardan tekrardan zor şartlar içerisinde dışarıya çıkarılmaları bi kere insanlar böyle bir muameleyi ya da böyle bir şartları haketmedikleri için uygun olmuyor bizim manifestomuzda bu tür şeyler var mesela forma reklamlarıyla ilgili bazı şeylerimiz var mesela formaya reklam alınmasın sporcu ismi yazılmasın ya da bir firmanın ismi yazılmasın gibilerinden ama bakın şimdi ben şahsi düşüncem bu bunu bir toplantı haline açıp tekrardan son bir karar haline getirmeksizin ben bunu şu anda söylüyorum. Eğer bu gelişen pastadan büyüyen pastadan kulüpler olarak bir pay almak istiyorsak gelicek olan rakamlardan kulübümüzün alt yapısıyla ilgili veya diğer amatör branşlarıyla ilgili olan birimleri destek saglamak onlarında başarıdan başarıya koşmasını istiyorsak endüstriyel futbola ne kadar karşı gelebiliriz veya ne kadar karşı gelmeliyiz bunu düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu işi yapabilmeniz için olmazsa olmaz şartınız ya barcelona olacaksınız biz formamıza reklam istemiyoruz zaten dünyanın en büyük futbolcuları bizde oynuyor ama bizim onlara ödeyecek burada gelirlerimizde var böyle bir gücümüzde var diyebileceksiniz ya da bu endüstriyel futbolun karşısında çok durmayacaksınız ya da hiç başarı beklemeyeceksiniz daha küçük kendi yağında kavrulan bir takım halinde devam edeceksiniz onun için bu konuların tekrar gözden geçirilmesi lazım tarafımızdan.
Cenk Oygur–
Peki Oğuz abi endüstriyel Futbolun gerçekleri bunlar tabiki de bu end futbolun gerçekleri futbolcularımızı daha doğrusu sporcularımızı olumsuz etkiliyor mu saha içerisinde sizce?
Oğuz Altay– avrupaya bakarsanız etkilemiyor. Yine madridde manuda barçada oynayan oyunculara baktıgınız zaman hepsi inanılmaz bir azimle inanılmaz büyük gelirler kazandıkları halde şatolarda yasadıkları halde dünyanın en büyük reklam ajanslarıyla çalıştıkları halde sahaya cıktıkları zamanki performanslarına baktıgınız zaman adeta kurulmuş birer robot gibi
makine gibi görevlerini yapan herkese oynadıgı mevkinin hakkını veren tekme bile yedikleri zaman dönüp rakibe veya hakema bakmayan insanlar durumunda düşünüyoruz ama bizim ülkemizdeki futbola baktıgınız zaman sanki biraz daha mesafe kat etmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Cenk Oygur–
Açıklanan ultrAslan koordinasyon kurulu var geçtiğimiz günlerde yeni bir açıklama gerçekleşti sizin göreve geldiğiniz sürenin hemen akabinde ve her işin bir adamı oldu artık ve ultrAslanda bu arkadaşlarımız görev dağılımı sonunda görevlerini laykıyla yerine getiriyorlar. ultrAslanın ana olusumu bu sekilde bir de tribün ayagı var işin tribünde abilerimiz var reisimiz var
aynı zamanda ultrAslanın kurucuları arasında yer alıyorlar ultrAslan galatasaray tribünlerini nasıl yönlendiriyor ya da neler yapıyor bu konudada biraz bilgi verebilirmisiniz
Oğuz Altay– Tabi bu açıklanan koord. Kurulu öncelikle bugüne kadar hizmeti olan bütün arkadaşlarımıza bu röportaj sırasında tekrardan teşekkür ediyorum. Herkes sonuçta öğrenci olsun veya günlük meslek hayatları olsun bunlardan fedakarlık göstererek çalışmış insanlar ancak bizim tekrar ben göreve geldikten sonra yapmış olduğum toplantılarda gözlemlerimde bir çok raporlar çıkardım bu raporlarda çeşitli nedenlerle eskisi kadar aktif olamayan ama hala sorumlu olan arkadaşlarımız var şimdi bunlarla ilgili çalışmalarımız var o arkadaşlarımız hangi sebeplerden kaynaklandığı ile ilgili kendileriyle konuşuyorum. Ya eskisi gibi tekrar aktif hale gelebilecek duruma geliyorlar ya da maazeretleri varsa biz bu işi daha layıkıyla yapıp galatasarayımızı ultrAslanımızı düşündüğümüz yerlere getirebilecek arkadaşlarımızı görev başında tutucaz açıkçası çok sert bi açıklama olsun istemiyorum ama bu görevi yapabilenler bizle beraber kalacak yapamayanlar tribünde gene yanımıza gelecekler. Biz bu işi profesyonel anlamda yapan arkadaşlarla çalışıcaz
Cenk Oygur–
Bir diğer sorumda galatasaray tribünleri inişli çıkışlı süreç yaşıyor başarılara bazen endeksli oluyor bazen çok sert tepkiler veriyor siz ultrAslanın gk sı olarak
tribündeki duruşu galatasaray tribünlerini nasıl buluyorsunuz?
Oğuz Altay– gs tribünlerini şu anda takıma verdiği destek açısından değerlendirirsem iyi bulmuyorum iyi oldugumuz maclar oluyor ama ben gerçek kapasitemizin potansiyelimizin bu olmadıgına inanıyorum bunun çeşitli sebepleri var evet bu bir sinerjidir takım iyi olur tribünde iyi olur karşılıklı bir elektriklenme olur çok güzel bir gün yaşanabilir günler yaşanabilir ama bazen takımında iyi olamadıgı günlerde şimdi biz taraftarız bi grubuz takımı desteklemek üzere bu amaçla yola çıkmışız taraftarın bundan çok olumsuz etkilenmesini şu anda kabul etmek istemiyorum yani o durumda dahi ultrAslanın çok ciddi şekilde takıma destek vermesini düşünüyorum ve o konudada kendi içimizde öz eleştiriler yapıyoruz toplantılar yapıyoruz üniversitelerde paneller yapıyoruz temsilcilikler bazında görüşmeler yapıyoruz bunları yeni stadımızda arenada daha iyi bir hale getirebileceğimizi müjedeleyebilirim.
Cenk Oygur– Bizde 4 gözle arenayı bekliyoruz ali sami yenin adının yaşayacağı yeni mabedimizde bizde hep birlikte tribündeki yerimizi alıcazgeçmişte Ali Sami Yen'de yerini alan taraftarlar az önce sizin dediğiniz gibi ateşliydi biraz daha çoşkuluydu bunun sebeplerinden bi tanesi şu olabilir mi sporla ilgili yasalarda işte stadın içerisine meşale sokamıyoruz konfetiye izin verilmiyor görsel şovlar azaldı bu acaba biraz daha tribündeki taraftarımızı sukunete mi itiyor bu görsel şovların azlığı.
Oğuz Altay– Özellikle bu saydığınız şeylerin içerisinde konfeti şovun olması veya o dönemle ilgili söylüyorum meşalelerin olması evet insanları o günle ilgili inanılmaz derecede kamçılıyor gazas getiritypor ve yapaılan seye daha güzel bir şekilde devam ettirebilmek adına tezahüratlarlada tamamlanıyordu bu anlamda bazı olumsuzluk yaşanmış olabilir ama biz bütün bu şartlara ragmen o olmuyor bu da olmuyor e şuda olmuyor ne yapalım o zaman hepimiz eve gidelim televizyondan seyeredelim bunu da yapmayacagımıza göre hepimiz kendimize çeki düzen vericez şapkamızıda önümüze koyacağız takımımızı desteklemeyede eskisinden fazla devam edeceğiz. Bunun başka bi şekli yok
Cenk Oygur–
Bir diğer noktada tribündeki
tezahüratı ya da taraftarın duruşunu olumlu veya olumsuz etkilediği sürekli tartışılan alkol durumu var. Maçlardan önce bir çok arkadaşımız alkol alıyor alkol almak tabi ki
herkesin yasal hakkıdır herkes içebilir ama bu sonuçta galatasaray tribününü olumsuz etkilediği yönünde söylemler var özellikle derbi maçı öncelerinde bu çok fazla söyleniyor ve arkadaşlarımız abilerimizi büyüklerimiz tarafından genç arkadaşlar çok fazla uyarılıyor nazik bir dille alkol alınmaması yönünde. Sizin düşüncenniz nedir ?
Oğuz Altay– Önemli bir soru. Tabi insanlara ne kadar alkol alabilirler ya da almasınlar diye gidip herhangi bir şekilde telkinde bulunmak ya da onlara baskı kurmak şeklinde bir düşüncemiz olamaz.
Ama bu alkol konusu sonuçları sabit olumsuz etkiliyor çünkü şöyle düşünün maçın başlama saatini normalde 7 olarak düşünün genelde toplanılan yerlerden kombine kart uygulamasına da geçildikten sorna gelişen dönem içerisinde insanlar stada 6 30
ve maça yakın saatlerde giriyorlar çünkü o an kadar alkol alıyorlar eğleniyorlar dışarıda tezahüratlar yapıyorlar deşarj oluyorlar enerjilerinin büyük bir bölümünü harcıyorlar içeri giriyorlar e zaten içeriye girdikleri zaman deşarj olmuş alkolle baya haşır neşir olmuş enerjisi düşmüş bazıları daha fazla aşamada olumsuz görüntü sergiler durumda giriyorlar. Zaten geriye enerjileride kalmadığı için deşarjını da dısarıda yaptıgı için tribün olumsuz etkileniyor bundan
Cenk Oygur–
Tribünde bir de bayan misafirlerimiz var son döenmlerde sayıları fazlalasıyor eski acık tribünde liseli ve üniversiteli bayan arkadaslarımız kapalı tribündede sayıları oldukca fazla olan bayan taraftarlarımız var . bayan taraftarlarmızı hakkındaki düşünceiniz nedir?
Oğuz Altay– öncelikle şöyle söyleyeyim bayanlarla ilgili düşüncem, ben bayanların ve çocukların galatasaraylılıgın devamı konusunda çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum onlara önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Ama tribünlerde zaten artık yeni stadımızda büyüdüğü için mutlaka onlarda eskisinden daha fazlada oralarda olacaklardır ama benim esas düşündüğüm ultrAslan tribünü içerisinde lütfen buradaki bütün galatasaraylı ultrAslan kardeşlerim bunu yanlış anlamasınlar hepsini çok seviyorum hepsi de olması gereken zaten varlar
ve olacaklardırda, ama ultrAslanın fanatik gruplarıın icerisinde ben bu işin biraz daha erkek işi olduğunu düşünüyorum.
Cenk Oygur–
Aynı şeye bende katılıyorum işin aslı. Oğuz abi ultrAslan yıllarca asy de deplasmanlarda gorsel şovlarla adını altın hrflerle yazdırdı yurtiçinde ve yurtdışında bir çok koreografiye imza attık son dönemde bu koreografilerde gözle görülür bir azalma var hatta yapmıyoruz bile desek yerdidir herhalde bunun sebebi nedir
Oğuz Altay– şimdi bir işi hangi konuyla ilgili olursa olsun hayata geçirebilmek için bu işin bir kere koordine edilmesi lazım planlanması lazım tatbikatının yapılması lazım ve hayata geçirilmesi lazım bu anlamda ufak tefek sıkıntılarımız oldu onun için bu anlamda belki bir düşüş yaşanmıştır. Ama şuanda bir kareografi ekbimiz var, beste yapan bir grubumuz var, bunların hepsi aktif olarak çalışıyorlar. Bu arada Bir şey daha söyleyeyim bundan iki gün önce ben Türkiye'de çok ünlü bir müzik grubuyla bir anlaşma yaptım. Hem yeni stadımız için marş şeklinde bir beste çalışmasına başlandı hemde tribünümüz için çok kaliteli profesyonelce çalışılmış bir bestenin tribüne kazandırılması yolunda görüşmelerimi yaptım. Şuanda takibinide yapıyorum. Yani beste, kareografilerin hazırlanması gibi konularda bizim çalışma alanlarımızın içinde ve hepsinin üzerinde titizlikle duruyoruz.
Cenk Oygur– ultrAslan Forum'da Beşiktaş maçında küfürle ilgili olarak uyarılarda bulundunuz. Oldukça olumlu tepkiler alındı aslında forumda. Ama beşiktaş maçında spontene gelişen bir küfür olayı gerçekleşti. Bu belkide Beşiktaş tribünlerininde biraz kaba tabirle gaza getirmesiyle oldu ama sizin özellikle küfür hakkında çok hassas olduğunuzu biz biliyoruz. ultrAslan'lara Galatasaray'lılara küfürle ilgili neler söylemek istersiniz?
Oğuz Altay – Küfür konusunda hassasız. Bunun nasıl ortadan kaldırılabileceği veya ne kadar minimize edilebileceğiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Beşiktaş maçında önce açıklamalar doğru küfürle iglili konularda bu işin bu kadar abartılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama beşiktaş maçında karşı taraftanda o beste gelince tribünler doğal olarak bir şekilde tepki koydular ancak biz kendi standartlarımızı bozmayı düşünmüyoruz. Bu konu ile ilgili biraz önce bahsettin yani bir çalışmamızda var. Tribüne iyi ve kalıcı besteleri, Galatasaray'ın büyüklüğünü anlatan taraftarın inancını, şevkini artıracak olan yeni bestelerin kazandırılması yönünde büyük çalışmalara başladık. Bu yeni besteler tribüne girdikçe insanlar yavaş yavaş eskiden kalma sloganları veya küfürlü besteleri en azından bir tarafa bırakacaklar diye düşünüyoruz. Bu arada da bu şarkıların gerek yönlendirilmesi, başlatılması veya olumsuz bir şekilde başladığı zaman durulması açısından biz kendi tribünümüzde görevli arkadaşlarımızla, tanınan bilinen arkadaşlarla konuşmalarımızı yapıp oraylada temas kuruyoruz. Onun için biz bu işi Aslantepe'de büyük bir şekilde hallederiz diye düşünüyorum.
Cenk Oygur– Bizde aynı şekilde ümit ediyoruz. Rahmetli Alpaslan abi zamanında Galatasaray ve ultrAslan sosyal projelere fazlasıyla imza atıyordu. Metin Oktay İlkokulundan tutun Çanakkale'de 18 Mart tören ziyaretleri bunun haricinde çeşitli yardım kampanyaları gerçekleşiyordu. ultrAslan'ın önümüzdeki projeleri nedir bu konuda?
Oğuz Altay– Bu bütün sosyal etkinlikler sevgili kardeşim Alpaslan Dikmen tarafından hayata geçirilmiş ve organizasyonları yapılmıştı. Kendisi gerçekten bu konuda büyük özverilerde bulundu ve iyi çalışmalar yaptı. Bunları taktir etmemek zaten mümkün değil. Ancak bu bir dönem olarak baktığınızda bunların artık geriye dönüşü yok bunların devam etmesi gerekiyor. Bununla ilgili olarakta bana biraz önce bir telefon geldi. Yine aynı söylediğiniz Ankara'daki Metin Oktay İlkokulunun genel anlamdaki iç boyalarının bazı yerlerinin tadilatı vs. ilgili bir yardımda ihtiyaçları vardı. Bu konu halledildi. Biraz sonra da mail atılarak bu miktarın ödemeleriyle ilgili makbuzlar tarafımıza gelicek ve dosyalarımıza kıyacağız bunu. Yani şuan devam ediyor. Diğer ziyaretler konusunda da hepsini tekrardan hayata geçireceğiz.
Cenk Oygur - Galatasaray tekerlekli basketbol takımına satılan ürünlerden belirli bir oran bağış yapılıyordu makbuz karşılığında geçtiğimiz süreç içerisinde. Önümüzdeki dönemde bu devam edecek böyle bir çalışmamız var mı ?
Oğuz Altay – Bu röportajın başında da söylediğimiz gibi Galatasaray kulübüne katkı yapmak anlamında büyük gurur duyan bir grubuz. Bu anlamda gerek tekerlekli sandalye takımımıza gerekse yapabileceğimiz başka branşlara da olabilecek bütün katkıları yapmaktan büyük gurur duyarız ve bunu devam ettirmeyi tabi ki çok istiyoruz.
Cenk Oygur – Rahmetli Alpaslan abi adına bir projemiz var mı? Düşünme aşamasında ya da uygulamaya koyulur aşamada bir projemiz var mı?
Oğuz Altay – Şuanda onu anmak doğum günü, ölüm yıldönümleri, kendisine dua okutmak, mevlut yapmak şeklinde zaten yaptıklarımız oldu bugüne kadar. Bununla ilgili özelikle benim göreve geldiğim dönemden sonra bir madde olarak bu konu üzerinde durmadık. Her saniye zaten kalbimizde yaşıyor. Hiç unutulcak birşey değil çünkü kişisel olarakta baktığınız zaman benim arkadaşlığım Alpaslanla sadece galatasaray ile ilgili sınırlı değildi. Hala acısı içimde. Ama yapacağımız birşey yok takdir-i İlahi. Mekanı cennet olsun.
Cenk Oygur – Bizlerde bir kez daha rahmet diliyoruz Alpaslan Abimize. Futbol takımı yönetim kurulu Galatasaray'ın en çok göz önünde olan son dönemlerde de yıprattığımız bir branş aslında futbol. Başarısız sonuçlar olumsuz olarak etkiliyor tabiki. Bazen dozunu kaçıyoruz herhalde. Bu konu hakkında birkaç sorum olacak size.
Futbol takımımızın başarısızlığı evet hepimizi rahatsız ediyor. Sizce futbol takımında sorun neden kaynaklanıyor?
Oğuz Altay – Şimdi bu güne kadar genel anlamda baktığınız zaman bir futbol takımı başarılı olduğu zaman bu sadece iyi bir futbol takımı oyuncularının olmasında ya da iyi futbolcuların olmasından kaynaklanmıştır diye bir maddeyle sınırlandırmamız mümkün değil. Bu işin içerisine çok ciddi bir iyi yöneten ve yönetilen bir yönetim kurulu. Bir başkan. Taraftarıyla bütünleşmiş takım. Birçok şeyi koyduğunuz zaman başarılar geliyor. Şuanki durum eğer başarısızsa ki başarısız. O zaman cevabı belli.
Cenk Oygur –
Geçen sezon sonunda birçok futbolcu Galatasaray'dan ayrıldı. Bazıarının gidişi "Neden gitti?" soru işaretlerini uyandırdı bizde. Sizin Oğuz Altay olarak bu futbolcu keşke gitmeseydi bu sezon bize çok yararlı olurdu dediğiniz isim ya da isimler var mı?
Oğuz Altay – Benim özellikle geçen sezon itibariyle keşke olmasaydı dediğim olay fenerbahçe maçında ayağı kırılan Milan Baros'un ayağının kırılmasıydı. Çünkü ben galatasaray futbol takımında oynayan bütün sporculara saygı duyuyorum ama bazı mevkilerin şuandaki futbol takımızın içerisindeki olmazsa olmaz bazı oyuncular olduğunu düşünüyorum. Mesela bunlardan bir tanesi Milan Baros. Oynadığı mevkinin özeliklerini taşıyan bunu hayata geçiren ve skor yönünden de Galatasaray'ın yükünü çeken olduğu için alternatifsiz olduğunu düşünüyordum. O dönemde de böyle bir sakatlık başına gelince bundan büyük üzüntü duydum. Tabi ki elimizde bir kaptan Arda Turan konusu var. Evet olağanüstü becerileri var, iyi bir Galatasaraylı açıkcası bizden birisi. Bizimde aslında kendisini çok sevdiğimiz bir insan. Onunda şuan sakatlanmış olması ayrıca bizim için bir üzüntü kaynağı oldu.
Cenk Oygur –
Bu başarısız süreçte bir çok futbolcumuz eleştiri alıyor. Bu eleştirilerden en fazla nasibini alan futbolcumuz Servet Çetin oldu. Servet Çetin'e bir grup taraftar protesto ederken, başka bir grup taraftar ise sadece Server Çetin'e yüklemenin yalnış olduğu düşüncesinde ve Servet Çetin'e destek veriyor ve bu da ciddi anlamda tartışılıyor Galatasaray tribünlerinde. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?
Oğuz Altay – Bu işi bir insan üzerinde kişiselleştirme yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Aile içerisinde bazı şeyler o soyunma odasında, florya da kalmalı diye düşünüyorum. Bu konuda çok somut bir şey söylemek hakketen uygun değil. Ben Galatasaray'da forma giyen bir oyuncunun bilerek kasıtlı olarak bu tür eylemler içerisine gireceğini hiç tahmin etmiyorum. Onun içinde bu konu hakkında pek görüş bildirmek istemiyorum.
Cenk Oygur –
Servet Çetin'den sonra Galatasaray tribünlerinden en çok eleştiri alan isim Adnan Sezgin. Galatasaray Spor Kulübünde görevli bir isim. Ve Adnan Sezgin eleştiri oklarının hedefi halinde. Başarıları ve başarısızlıkları dönemsel olarak çok fazla eleştirilen bir isim. Siz ne düşünüyorsunuz Adnan Sezgin hakkında?
Oğuz Altay– Özellikle şunu söylememiz lazım birincisi Adnan Sezgin Galatasarayın kongre üyeleri tarafından seçilmiş bir kişi değil. Yani yönetim kurulu üyesi değil. Onun için Galatasaray yönetimi ile ilgili birşey düşündüğümüz zaman o işin başında Adnan Sezgin var diye düşünmeniz gerekmiyor. Ama Adnan Sezgin oraya atanmış profesyonel, belli ücreti olan bununda karşılığını vermeye çalışan bir insan. Ama genel anlamda baktığınız zaman hepimizin ortak sıkıntısı yani iletişime çok açık olmadığı haksızken bile bunu haklılığa dönüştürmeye calışmak içerisinde bulunmadığı bir gerçeği var. Devir iletişim devri. Eğer kendisi hakkındaki böyle yanlışlıklar varsa bunuda belli şekillerde bunu insanlarla paylaşması ve bunu insanları bilgilendirmesi gerekiyor. Ama Galatasaray camia üzerinde taraftarlar arasında evet Adnan Sezgin hakkında olumsuz bir düşünce var. Bakalım, bekliyelim, görelim...
Cenk Oygur –
Adnan Sezgin dediğiniz gibi görevlendirilmiş bir isim. Görevlendirenlerde sonuçta Adnan Polat yönetimindeki Galatasaray Spor Kulübünün yönetim kurulu. ultrAslan'ın Adnan Polat için düşüncesi nedir? Sayın Adnan Polat hakkında ultrAslan ne düşünür?
Oğuz Altay – Bilinmesi gereken birşey var. Adnan Polat ismiyle sınırlı değildir bu. Bizim iöin Galatasaray spor kulübü başkanı bizim için çok önemlidir. Kim olursa olsun inanılmaz derecede saygı duyarız. Ve etrafında kenetleniriz başarılı olması için üstümüze düşen bir görev varsa elimizden geleni yaparız. Bu durumda Adnan Polat'ta aslında yıllardan beri Galatasaray'da ikinci başkanlık, futbol şübe sorumluluğu vs. Yapmış oldukça tecrübeli bir insan. Galatasaraylılığınada inancımız çok fazla. Ama son dönemlerde üzerinde bazı sıkıntılar olduğuda belli. Biz şuanda Adnan Polat'ın eksikleri veya hatalarının olduğunu düşünüyoruz ve bunuda görüyoruz. Ama bu konu Galatasaray genel kurulunun karar vereceği konudur. Onun içinde buna saygı duymamız gerekiyor.
Cenk Oygur – Adnan Polat ve Adnan Polat yönetimindeki kurul istifa etmelimi sizce?
Oğuz Altay – Aslında çok göreceli birşey soruyorsunuz. Genel anlamda kulüp başarılı mı başarısız mı yoksa sadece futbol takımının olumsuz tablosundan kaynaklanan bir yüklenme var? Fırast çıktı üzerine mi gidiliyor diye düşünülebilir. Eğer bir başarısızlık söz konusuysa Dünya'nın her yerinde yapılacak şey bellidir. Onun içinde zamanı geldiğinde değerlendirilecektir
Cenk Oygur –
Galatasaray taraftarı söyleşinin başında belirttiğiniz gibi ondört sene gibi uzun sene şampiyon olamamış ama tribünlerde takımı yalnız bırakmamış bir kültürden geliyor. Son dönemlerdeki olumsuz tablo Galatasaray tribününü olumsuz etkiliyor bazen ama önümüzdeki süreç içerisinde Galatasaray tribünlerini ne bekliyor?
Oğuz Altay – Galatasaray tribünlerini bekleyen çok açık birşey söyleyeyim. Tekrarndan kulübün özellikle futbol ile ilgili kısmı yeniden yapılanması revizyonların yapılması gerekli atamaların, değişikliklerin yapılması. Galatasaray'a yakışır 90 dakika boyunca terini, gücünü Galatasaray için kullanan, harcayan kaliteli oyuncuların takıma kazandırılması. Şöhretinin son dönemini yaşayan, sakatlık riski çok fazla olan, bonservisi elinde diye ucuz olarak, maliyeti düşük alınabilcek deneme amaçlı oyuncuların yerine çok daha kaliteli oyuncuların geldiği ve Galatasaray tribünlerinin bununla bütünleştiği, başarıdan başarıya koşulduğu bir takım. Tribün olarak düşünüyorum Ben hiç olumsuz düşünmüyorum çünkü çok net söylüyorum. Türkiyemize eğer tekrardan bir Avrupa Kupası gelecekse...Lig şampiyonluklarından bahsetmiyorum o gelecek zaten hiç bunun olmazsa olmazı yok düşünceme göre. Türkiye'ye bir Avrupa Kupası gelecekse yine Galatasaray Kulübü tarafından gelecek. Çünkü Galatasaray kulübünün kuruluş maddelerinden bir tanesi diğer kulüplerimizde bu böyle değildir zihniyet önemlidir. Galatasaray bu anlamda belkide kültür yuvası olduğunu batıya açılan pencere olduğunu buradada göstermiştir. Türk olan ve olmayan takımları yenmek üzerine kurulmuştur. Yine 13 senedir şampiyon olmadığımız maçtan sonra bizim kapalı tribünde bir filama açılmıştı. Her yerde söylüyorum bu küçük bir ayrıntı gibi gözüküyor ama değil çok önemli. Bu filamanın üzerinde yazan. Yetmez bize bir kupa hedef artık Avrupa! Idi. Yıl 1981-1982 sezonu. O dönemde Türkiye'deki insanları, avrupaya bakışı, avrupa kupalarındaki durumumuz göz önüne alındığındığı zaman Galatasaray seyircisi Yetmez bize bir kupa hedef artık avrupa diye bir vizyon ortaya koyuyor bunuda hayata geçiyorse ise bundan sonra zaten gelmemesi için bir neden yok.
Cenk Oygur– Galatasaray tribünleri bahsettiğiniz o süreçten sonra ise toparlandı dahada güçlü olmaya başladı. Sizin söylemiş olduğunuz bu süreçte bu kadar endüstriyel futbol olmamasına rağmen yürekten oynayan futbolcular sayesinde Galatasaray taraftarı asla yalnız bırakmıyordu. Önümüzde bunları göreceğiz. Ocak ayından itibarende yeni stadımıza geçeceğiz. Yeni stadımızda Galatasaray'ı 52 bin kişilik bir koro bekliyor olacak. Yeni stadımız ile ilgili düşünceleriniz neler?
Oğuz Altay– Açıkcası Ali Sami Yen stadından çıkmak tabi insana zor gibi geliyor. Ama şartlar artık böyle. Çünkü artık burada bir tarih var. Biz burada çok uzun yıllar kaldık. Gerçekten çok büyük başarıların tatlı acı anıların yaşandığı bir yerden çıkıyoruz. Türk Telekom Arena stadı acıkcası bizleri heyecanlandırıyor. Stadın genel durumunu düşündüğünüz zaman özellikle sahaya daha yakın olması akustik acıdan iyi planlar yapılarak hayata geçirilmiş olması özelikle bizim seyirci profimizi düşündüğünüz zaman Galatasaray neredeyse maça 1-0 galip başlaması demek. Biz bunu olumlu kullandığımız zaman rakip üzerinde baskı kuran, hakem üzerinde baskı kuran tabi bunlar küfürle değil. Rakip seyirciyi etkileyip bozan bir olağanüstü bir koronun kurulması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ama burada nacizane bir fikrim var. Her geçişte her yeni yapılanmada bazen sıkıntılı dönemler yaşanılabilir. Başka takımlardan bunu yaşadılar. Şimdi biliyorsunuz ki Ali Sami Yen'de 22bin – 23 bin ortalamadan çıkıp 52 bin kişilik bir atmosfere gidilecek. Tabi buna ekstradan 30 bin yeni
seyirci daha ilave olacak. Bu 30 bin yeni seyircinin oraya gelmesi ilk anda stadın atmosferini etkileyebilir. Zaman içerisinde tamamen bir bütünleşme sağlanacağı için herkesin çok umutlu pozitif olması gerekiyor ve çok sıkı bir ultrAslan tribünün hazırlandığını söyleyebiliriz.
Cenk Oygur – Türk Telekom Arena'da ultrAslan'lar iki kale arkasına tribünüde yerleşmiş durumda. Pegasus tribününde kombineler tükenmiş durumda. Güney tribününde de aynı yoğunluk gözüküyor. Diğer tribünlerde de ultrAslan yer alıcak mı peki? Yoksa bu iki tribün merkezimiz mi olacak?
Oğuz Altay – Tabi buralar merkezimiz olacak ama işin özüne baktığınız zaman ultrAslan kimdir? Galatasaray taraftarıdır. ultrAslan nedir? Bu bir felsefedir.Kendini Galatasaray arması peşinde koşan, Galatasaray'ı desteklemek için yola çıkan her Galatasaraylı da bizim için bir ultrAslan'dır. Eğer biz diğer gelecek yeni seyirci profilininin içerisindeki insanlarla da bu iletişimi kuracağımızı düşündüğümüz için bence bütün stat ultrAslan olacak ve rakipleri gerçekten yeni bir cehennem bekliyor. Allah yardımcıları olsun.
Cenk Oygur – Sami Yen bizler için bir mabed. Rakiplerimiz için cehennem ve artık veda vakti yaklaşıyor. ultrAslan olarak Ali Sami Yen'e özel bir veda programı düşünüyor muyuz? Böyle bir çalışmamız var mı?
Oğuz Altay– Evet var. Şuan toplantılarını yapıyoruz. Şuan hayata geçirmek içinde nihayi kararları henüz vermedik. Çalışmalar başladı.
Cenk Oygur – Galatasaray tribünlerinde sohbetlerimizde Aslantepe'deki seyirci sayısının taraftardan fazla olucağı söyleniyor. Az öncede ifadenizde aslında bu vardı. Şuan ali samiyen 'deki mevcut 22 bin kişi aslantepeye geçecek.
Yeni bir 30 bin kişilik seyirci portföyü oluşacak. O seyirci portföyünün Ali Sami Yen'deki taraftara dönüşmesi ne kadar bir süreç alıcaktır sizce?
Oğuz Altay–
Aslında bunu yaşayıp görmek lazım. Dünyanın heryerinde de bu böyle. Onun için açıkcası oraya bir geçelim, bir bakalım değerlendirmelerimizi yapalım. Yani sahaya bir çıkalım ondan sonra tekrar konuşuruz.
Cenk Oygur– Oğuz abi yıllardan beri tribünün içindesin. İyi-kötü bir çok anın oldu Ali Sami Yen stadında,deplasmanda Galatasaray ile birlikte. Mutlaka hepsi birbirinden değerli birbirinden özel ama Galatasaraylıların ultrAslan'ların duymak istediği bazı notlar vardır. İşte örneğin aklıma ilk gelen uefa kupası finali vardır ki şanslı insanlardan birisin yerinde izleyebildiğin için. Keza yaş itibariyle genç arkadaşlarımızın Natusel Xamax maçını büyük bir heyecanla tekrarını izlerler ama o atmosferde yoktur. Oğuz Altay'ın unutamadığı anı nedir Galatasaray'da Ali Sami Yen'de ya da deplasman maçlarında.
Oğuz Altay– Benim hazırlandığım bir konu değil açıkcası. Bu soru böyle sorulduğu zaman insanın aklına birden çok fazla şey gelmiyor ama
benim açıkcası hoşuma giden... Çok anı var... Ama en önemli konulardan bir tanesi özellikle ultrAslan'ların da böyle birşeyden keyif alacağını düşündüğüm için söylüyorum. Bizim kadıköy'de oynadığımız ultrAslan'ın ilk kurulduğu sene kadıköy'de oynadığımız fenerbahçe maçına giderken Ali Sami Yen'den otobüslerle gitmemiz. Oraya indiğimiz zaman herkesin suratında kırmızı kar maskelerini takması o dönem için söylüyorum bir dokuz senelik zaman geçti bizimde hayat görgümüz tecrübelerimiz birçok anlamda arttı. Yasalar değişti vs. O anı düşündükçe kadıköy'de sallanmıştı ortalık. Yani bu bir baş kaldırıydı açıkcası. Bu bir isyandı bu bir güç gösterisiydi. Ve biz oraya indiğimiz zaman artık oraya inanılmaz bir gücü götürdüğümüzü, gittiğimizi biliyorduk ben o anı düşündüğüm zaman hala tüylerim diken diken oluyor. Güzel bir anı diye düşünüyorum.
Cenk Oygur–
Aslında çok güzel bir anı birde ultrAslan türk futbol tarihinde milatları oluşturdu. Tribünlerimizin vaçgeçilmezlerinden olan meşalede ultrAslan sayesinde yasaklandı. Bu konuda neler söylemek istersin?
Oğuz Altay– Siz beni tekrardan içeri aldırmak istiyorsunuz herhalde :) Bu konuda evet en son fenerbahçe maçıyla belki dünya tarihinde görülemeyecek sayıda şuanda o sayıyı vermek istemiyorum. Böyle bir organizasyon demiyelimde böyle supontene herkes birer tane meşale almış tesadüfen maça gelmiş gibi düşünelim. Böyle bir görüntü yok böyle bir olay yok. Kim ne kadar neyi söylerse söylesin. Biz bunları canlı gördüğümüz bildiğimiz yaşadığımız için söylüyorum. Böyle birşeyi herhalde bir daha kimse yaşayamaz.
Cenk Oygur– Evet kesinlikle kimsenin yaşayamayacağına eminiz. ultrAslan markası adı altında kuruluşundan itibaren resilerimiz, abilerimiz, rahmetli Alpaslan Dikmen ve geçmiş dönemde Ahmet abimizden sonra Oğuz abi artık yeni görevde. ultrAslan Genel koordinatörü göreviyle elini taşın altına soktu aslında ve yeni ekbiyle birlikte yeni koordinasyon kuruluyla göreve başladı kendisine biz teşekkür ediyoruz. Oğuz abiyle yapmış olduğumuz roportajın sonunda Oğuz abiye birkaç soru soracağız. Bir kaç kelime vereceğiz karşılığındada hemen yanıtları rica edicez. Bakalım bu kez bu kelimeler Oğuz abiye neler hatırlatıyor.
Oğuz Abi Galatasaray,
Aşkım – Ali Sami Yen,
Cehennem – Kapalı,
Evim okulum – Meşale,
bir tepkit – Kral,
hakan şükür – Deplasman ,
kazanmalıyız – Kupa,
en büyükleri bizde – Rakip, e
zmeliyiz.
Teşekkür ediyorum Oğuz abi bu güzel sohbet için bizlere zaman ayırdığın için hem tüm ultrAslan'lar için hemde Galatasaray'lılar adına çok çok teşekkür ediyorum. Yeni görevinde sana ve ekibine başarılar diliyorum. Umarım önümüzdeki süreç hem Aslantepe'de hem Galatasaray'ın tüm branşlarında çok çok iyi olucak. Tekrardan çok çok teşekkürler.