1. Bir Yudum Hayat / Onur IŞIK

İşte böylesi bir “umudun” yüreğinde “hayat” oldu Galatasaray… Zamanın hep “dur!” demeyi umduğu yıllarda, atılan top mermilerinin gürültüsünde, savaşın ve karanlığın son bulup umutların çiçek açmayı beklediği günlerin arifesinde hayat buldu… Koridorların birbirine uzanan sessizliğinde, birbirine seslenen cansız duvarların şahlanışında, boğazın çırpınışında, çığlık oldu parlayan yüreklerde…

Damar damar yüreklerde parladı Galatasaray… Bu umut yolculuğunda bir lise talebesi iken, vatan naralarının ortasında kendi ifadesini bulduğu dönemin özlemi oldu… Bin bir cephede bir parça vatan sevdasına bin ömür verilirken, kor olmuş yanan yüreklere bir dirhem olsun umut olabilmekti Galatasaray… O acımasız ve amansız vaveyla, yüreklerde durmaksızın koparken, koca bir nesle bir ömürlük “hayat” oldu Galatasaray… Analar evde evlatlarını beklerken, cephede üzerinde barut kokusu, cebinde tahta kalemi, silgisi ile vatan nöbetiydi Galatasaray… İşte o günlerden bu günlere, “o tok sarının kan rengine dönmüş vişne koyusu kırmızıya çığlığıdır Galatasaray…”

Ali Sami Bey, vatan aşkının körüklediği bir dönemin, çağlara yeni kapılar açacak eşsiz yürüyüşünün simgesidir... Genç Galata Sarayı Efendileri, dönemin inancını simgelercesine kalemi, defteri bırakıp vatan sevdasıyla “düvel-i muazzama” ‘ya kafa tutarken, yaktıkları ateştir... Bir geleceği geçmişin hatırına ömre feda etmektir Galatasaray…

İşte böyle bir neslin ahvali olabilmek gururunu bizlere simge olarak taşıyan Ali Sami Bey’dir… Hayasızca, kahpece silinmeye çalışılan bir tarihi aslında olduğu, hak ettiği yere taşıyandır.”Bugün milyonlarca yüreğe bu sevginin ve inancın temellerini atan Ali Sami Bey ve arkadaşları, Aslan Nihatlar, Baba Gündüzler, Metin Oktaylar, Turgay Şeren’ler, Coşkun Özarı’lar, Alparslan Dikmenler ve niceleri aynı yolda verilen mücadelenin birer neferleri olarak, Galata Sarayı Efendileri’nden kalan mirası, artık yüreklerimize işlemişlerdir. 1905 in sonbaharında vücut bulan bu umut, hiç sönmeyecek bir ateş, yüzyıllara uzanan bir tutku olmuş, nesilden nesile gelerek, hep ortak umutların yeşerdiği dev bir ağaç olarak, yüzyıllara kök salmış bir simge olmuştur.

Bu umuttur ki bizi birbirimize bağlayan, ortak bir inanca taşıyan, bizi biz yapan... Yüzyıllar boyunca tükenmeyecek bu ağacın meyveleri olarak asırlara yelken açan onurlu tarihi ile ne kadar övünsek azdır.