2. Tarih yeniden yazılıyor / Polat ÜRÜNDÜL
1886’nın Mayıs ayıydı..
Emine Hanım dakikalar süren sancılarının ardından bir erkek çocuğu dünyaya getirmişti. Şemseddin Sami Bey ise, o gün dünya tarihinin yeniden şekilleneceğinden habersiz vaziyette oğlunu kucağına aldı, dünyaya nam salacak olan ismini kulağına üç kez fısıldadı.. Doğan çocuğun adı Ali Sami’ydi..
Şemseddin Sami bey,hiç kuşkusuz ki o yaşına kadar büyük işler yapmıştı. O, döneminin en büyük edebiyatçılarındandı. Osmanlı tarihinde önemli rol oynayan bu büyük üstad, ikinci oğlu Ali Sami dünyaya geldiğinde önlerindeki 100 yılın bu isimle birlikte nasıl şekilleneceğinden habersizdi.
Aradan 19 yıl geçmişti..Ali Sami, Asalet ve Kültür simgesi olan Mektebi Sultaniye başlamış,o zamanlar Istanbuldaki bazı spor çalışmalarının da öncüsü olmuştu.Ali Sami’nin bu spor aşkı, Sultani’deki sıradan bir edebiyat dersinde alevlenecek ve büyüyerek tüm dünyayı saracaktı.
Takvimler 20 ekim 1905’i gösterdiğinde,artık dünya çok farklı bir yer haline gelecekti ve Mektebi Sultani ,ülkesinin büyük adamlarını yetiştirdiği gibi,Türk futbol serüvenin de başladığı yer olacaktı.
Yeni kurulan futbol takımının adı Galatasaray olacaktı.. Bu isim dalga dalga önce Tüm Türkiye’ye,sonra da Tüm Dünya’ya yayılacaktı.. Önce Bayrağımızın renklerinden esinlenerek ’’Kırmızı-Beyaz’’ olarak belirlenen renkleri,daha sonra tıpkı bir ateşi andıran ’’Sarı-Kırmızı’’ olarak belirlendi.. Alevleri hatırlatan bu renkler,bir yangın gibi büyüyerek tüm dünyaya yayılacak ve bir kültür simgesi olan Galatasaray’ı dünyanın zirvesine oturtacaktı..
Ali Sami YEN ’’Amacımız İngilizler gibi toplu halde futbol oynamak ve Türk olmayan takımları yenmek’’ diyerek hayalini açığa vurmuştu.Kurucusu olduğu Galatasaray, Ali Sami Bey’in bu hayalini gerçek kıldı ve Futbol dahil toplam 4 dalda dünyanın zirvesine oturdu..Galatasaray, Brezilya’dan Çin’e, Afrika’dan Antartika’ya kadar adını tüm dünyaya duyurdu.Yani,Şemseddin Oğlu Ali Sami’nin hayalleri gerçek olmuş ve vasiyeti yerine gelmişti.
Ali Sami Bey’in Galatasaray’ın büyük başarılarını görmeye ömrü yetmedi ama 17 mayıs 2000 akşamı,yani 114.doğum gününden 3 gün önce bulutların arasından Galatasaray’ı izlediğini ve milyonlarca Galatasaraylı ile aynı şeyleri haykırdığını biliyoruz:
Haydi Oğlum Popescu,Haydi Oğlum Popescu...!
Belki de O gece, Yeni Ali Sami’lerin,Yeni Metinlerin,Yeni Alpaslanların gelişinin habercisi olacaktı..
Ve Tarih, O gece yazıldığı gibi,yeniden yazılmaya başlanacaktı...
Polat ÜRÜNDÜL
Eylül 2011
13 Ekim 2011 Perşembe 14:50
|