Ne Güzel Söylemişsin Baba Gündüz
NE GÜZEL SÖYLEMİŞSİN BABA GÜNDÜZ
Bugün yine o gün. Bugün yine Derwall’in sözünü sımsıkı bileklerine yazmak, bugün yine zafer için her yolu mubah kılmak değil; şerefli galibiyetler alıp Metin Oktay gibi, elini göğsüne onur ve gururla koymak günü.
Bugün işte o hissin, yeryüzünde hiçbir şeye değişmeyeceğin renklerin arşa doğru dalga dalga yükseldiği gün.
Gözlerimizin feri yine sarı kırmızı alevler saçar.
Bir aslanın yelesi ve asla gülümsemeye devşirilmeyecek dişleri çarpar rakibin suratına.
İşte orada. İşte bir Galatasaraylı. Dünya yansa ne çıkar be,
alev bile sarı kırmızı.
Babasının omuzlarında bir evlat, annesinin kucağında bir bebek, her yaştan, her yerden insanlar renk renk.
Bıraksalar yarıp göğsünün kafesini, sarı kırmızı yüreğini koyacak ortaya…
Bıraksalar “re re re ra ra ra” diye yırtacak boğazını bir daha sesi hiç çıkmayasıya.
Kalkın efendiler, bugün Galatasaray’ın maçı var. Bugün İstanbul efendilerinin, bugün delikanlı yüreklerin, bugün sahada arması ve onun şerefi için oynayanların maçı var.
Bugün tribünde aşkıyla siperleri yıkan Alpaslanların yüreği var, sesi var. Ve söz arasında şudur ki, “biz hala senin çıkıp da şaka demeni bekliyoruz” hissiyle bir Galatasaray aşığı görmeyi dilemektir.
Bugün Türkiye denince dünyada akla gelen üç değerden biri olmaktır bu his. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul ve Galatasaray.
Dünya yıkılsa ne yazar?
Doğrulun, bugün Galatasaray’ın maçı var.
“Bayram yeri” dersin eğer içindeysen ve her gelenin dilinin titreyerek bahsettiği gibi “cehennem” dersin rakipsen. Üzerinde Metin Oktay’ın aziz hatırası; göğsünü ikiye bölen ama yüreğinin ortasına tek bir sevda koyan “parçalı forma”. Başında bir şapka sarı kırmızı, yüreğinde bir sevda sarı kırmızı, gözlerinde bir umut var ve ay yıldızlı bir onur. Yapılamayacakları mümkün kılan bir takımın, 250 de 1 ihtimali futbol otoritelerinin yüzüne çarpanların, bir sezonda iki Avrupa kupası getirenlerin, bir şerefin, bir onurun, bütün başarıların ve bütün şampiyonlukların ilki olmanın haklı ve alnı ak gururunu yaşayanların maçı var bugün. İşte bu, asıl olan şeydir.
İşte bu yeryüzünde kolay kolay öyle her takımın ulaşamayacağı ruhtur.
Galatasaray Ruhu’dur.
Hiçbir şerait ve durumda parayı tercih etmeyenlerin takımı olmaktır.
“Bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim” diye üzerine istediği kadar sıfır yazabileceği bir açık çeki geri çevirmektir Galatasaray.
Gerekirse sevdiği kadının yüzüne karşı “Galatasaray” demektir. “çünkü o daha vefalı”. Metin Oktay olmaktır. Tacı başına geçirmek değil yüreklerde kral olup “Taçsız Kral” olmaktır.
İşte bu yüzden, belki de en çok bu yüzden Galatasaray, desteğini ve sevgisini kupalara endeksleyenlerin değil, takımı yenildiğinde soyunma odasında, tribünde, sahada, televizyonu başında ağlayanların takımıdır.
Çok eskiye gitmeye gerek yok. Galatasaraylı olmak Rosenborg’a 3-0 yenildiğinde pazaryerinden alınmış formana sarılıp hüngür hüngür ağlamak ve aynı takımı Ali Sami Yen’de 3-0 yenince yine üzerindeki formayla sevinçten ağlamaktır.
Amacı Ali Sami Yen beyefendinin dediği gibi “Türk olmayan takımları yenmek” olan Cimbomun maçı var.
“His” takımıdır Galatasaray. Üç harfli. “Aşk” gibi sarı yani, “Kan” gibi kırmızı, “Cim” ve “Bom” gibi ayrılmaz yani. Desibelden, kupadan, finanstan, sattığı forma sayısından almaz kudretini Galatasaray. Avrupalı rakiplerinin bile derin bir saygı ile ayrıldığı stadından, taraftarından, sahada Galatasaray forması giydiğini bilen futbolculardan, yürekten alır yürekten. “Allah’ım gol” diye ta içeriden gelen bir naradır Galatasaray.
“Ama bizim Arif de öyle bir vurdu ki” diye sevinç gözyaşlarına boğar insanı.
Uzak Cezayir’in bir kanalında “Allah’ım biz kazandık” diye sevinçten çılgına çevirtir eski bir dostu.
“tanrı bizim almamızı istiyor” diyecek kadar takımına yüreğine güvenmektir.
Galatasaray sevenine “Biz” dedirtir sevmeyenine “cehennem”.
İşte tüm bunların sebebi Baba Gündüz’ün dediği gibi Galatasaray’ın bir his takımı olmasıdır.
Galatasaraylının en büyük ve en köklü hissi, takımına olan sevdasıdır. Ve bu sevdanın hiç sönmemesinin sebebi içerisinde asaleti saklayan sarısı ve kırmızısıdır.
Ben, sen, sizler, bizler, hepimiz öleceğiz fakat Galatasaray ilelebet Efendilerin takımı olacak ve Galatasaraylılık bu hisse sahip olanların yüreğinde şampiyonluk şarkılarıyla yanmaya devam edecektir.
Erhan Erginsu
Eylül 2014
18 Kasım 2014 Salı 18:14
|