Olimpiyat Stadı gerçekleri...
Ali Sami Yen Stadı'nın yıkımına ne zaman başlanacağı hala belirsiz ama Galatasaray'ın önümüzdeki sezon Olimpiyat Stadı'nda oynayacağı kesin. Kombine satışı neredeyse eski stadı iki kez dolduracak düzeye vardıktan sonra bu işin geri dönüşü olamaz.
O zaman, Olimpiyat Stadı hakkında gerçekleri konuşmaya gereksinme var. Çünkü bu statla ilgili olarak öylesine saçma ve hatta dehşet verici zırvalar ortaya atılıyor ki, insan gözlerine ve kulaklarına inanamıyor !
Aslında, bazı yazılan ve söylenenlere bakınca, birilerinin burada insanların uygar koşullarda maç izleyecek olmasından rahatsızlık duyduğu sonucuna varmak bile olanaklı.
Konuya bu saçmalıkların dışında en basit gerçekleri gözönünde bulundurarak yaklaştığınızda önce şunu göreceksiniz: İstanbul'da Galatasaray'ın maçlarını oynayacağı başka bir yığın stat var da, Sarı-Kırmızılı yönetim bunlar arasından en kötüsünü mü seçti ? Zaten tek seçeneğiniz bu... Ayrıca, sanki Sarı-Kırmızılı takım çok uzun yıllar burada kalacakmış gibi yangın yapmak da anlamsız. İki yılda toplam 34 lig maçı oynayacaksınız. Avrupa ve Türkiye Kupası maçlarıyla toplam 50 dolayında bir karşılaşma için buraya gidilip gelinecek.
Elbette ki ulaşım başta olmak üzere, Ali Sami Yen'deki havanın yaratılmasının zorluğu, aşırı rüzgarın engellenmesi gibi sorunlar var. Ancak bunların çözümü için de gerekli çaba gösteriliyor. Ayrıca, 40 bin dolayında insanın gelip gidişinde hiçbir sorunun yaşanmayacağı görüldü. Yeter ki, kendimizi herkesten akıllı sanmaktan vazgeçip kurallara uymak gibi basit bir uygarlık anlayışının gereğini yerine getirelim. Bayern Münih, Roma, Lazia gibi çok büyük olanaklara sahip bazı takımların maçlarını da olimpiyat stadlarında oynadıklarını unutmayalım.
Zeki Çol arkadaşımızı gurur ve mutluluktan ağlatacak kadar büyük bir eser olan bu stadı karalamak için yazılan yazılara, söylenen sözlere baktıkça, 'Biz galiba asla iyileşemeyecek kadar hastayız' diye umutsuzluğa kapılıyor insan... Neyse ki, kitleler bu tür saçmalıklara kulak asmıyor. Nitekim, Frank de Boer'in de transferinin ardından kombine satışlarındaki patlama herhalde bu gamlı baykuşları şaşkına çevirdi.
Bir arkadaşımız da Olimpiyat Stadı'nın çok ilginç bir yanını keşfetti ! Galiba oraya hiç gitmemiş ki, gazetecilerin bu statta 5 yıldızlı otel konforunda, viskilerini içerek maçlarını izleyeceklerini ileri sürdü. Stadı savunanların gizi buymuş... Zırvanın neresini düzelteceksiniz. Birincisi, gördüğüm kadarıyla bu stadı savunanlar, yüzde 5'i bile oluşturmuyor. İkincisi, arkadaşın söylediğinin tam tersine, orada görev yapacak gazeteciler için Ali Sami Yen'deki konfor bile söz konusu değil. Tümüyle öteki seyircilerle aynı koşullarda maç izleyecekler.
Önce görüp öğrenin, sonra yazın! Okuyanlar da bunları doğru sanıyor.
Ahmet ÇAKIR
10 Ekim 2003 Cuma
|
|