Röportaj: Murat Yıldızaç
Merhaba Yıldızaç, Bugünkü sohbetimizin formatında biraz değişiklik yapacağız. Ama öncelikle bize Biraz Kendinden Bahseder misin?
Merhaba, ben Murat Yıldızaç. 07.02.1985 İstanbul doğumluyum. İlkokul yıllarımdan beri sporla ugrasıyorum. 10 yasında voleybolla GALATASARAY’DA tanıştım. O zamandan bu yana da vazgeçilmezim oldu benim voleybol. GALATASARAY'da oynamak, beni daha da bagladı bu işe.
Bildiğim kadarıyla Voleybola ilgin okul spor kollarında da vardı. Bu sebeple birçok okul değiştirdiğini biliyoruz. Nasıl başladın voleybola? Kaç Yıldır voleybol oynuyorsun? Okul takımlarında yaşadığın başarılardan bahseder misin?
Voleybola 10 yasımdayken Gökhan Yılmaz sayesinde başladım. O zaman okullardan uzun boylu cocukları seçiyolardı. Bizim okula da geldi Gökhan hoca. Beni gördü yanıma geldi ‘spor yapmak ister misin?’ dedi. Ben ‘hayır istemem’ demiştim ama o da israr etti, ‘GALATASARAY'DA voleybol oynayacaksın’ dedi. İşin içinde GALATASARAY’ ın adı geçince, ‘tamam’ dedim. 1 ay sonra aradı ve seçmelere cağırdı beni. Ailemle gittim ve seçmeleri kazandım. Böylece voleybol hayatım başlamış oldu ve 12 senedir oynuyorum.
Okul degiştirme konusunu biraz karışık aslında. Lisede 3 kere okul degiştirdim, yani her sene ayrı bir okulda okudum. En güzel tarafı hepsinde de çok iyi arkadaşlıklar kurdum. Sıcakkanlı oldugum için çok cabuk alısıyordum arkadaşlarıma ve öğretmenlerime.
Okul takımlarında hep final oynadım ve bir dönem kaptanlık yaptım. Okul takımında basarısızlıgımız hiç olmadı. Okul finallerinde unutamadıgım bi anımı anlatmak isterim.
2000–2001 Öğretim yılında Üsküdar Cumhuriyet Lisesi 3. sınıfındaydım. Takım kaptanıyım o sene. Finaller Sivas’ taydı. İlk 3 gurup maçımızı aldık ama benim 3. maçta bileğin döndü ve ertesi gün yarı final macı oynayacağız. Ben ağlıyorum oynayamayacağım diye. Antrenörüm Gökhan Yılmaz basımdan hiç ayrılmadı. Ayagım ve psikolojim için elinden geleni yaptı tüm takım arkadaşlarımla beraber. Ertesi gün agrı kesici igne ve çok sıkı bir bandaj ile maça cıkacak hale geldim. İgneden dolayı ayagımın agrısı azalmıştı ama çok sisti. İlk seti kaybettik ben kenarda antrenörüme ağlayarak beni oyuna alması için yalvarıyordum. Neyse ki 2. sette oyuna aldı hocam beni. Bu durum oynayan diğer arkdaşalarımın da moralini yükseltti ve 3–1 aldık maçı.
Ertesi günkü final öncesi ayagım iyice sisti tabi. Final macına yine iğne olarak ve çok daha sıkı bir bandaj ile cıkabildim. Finaldeki rakibimiz bize göre daha iyi oyun sergileyince o macı 3–2 kaybettik. Antrenörüm geldi bana sarıldı, tüm takım finali kaybetmemiz sebebiyle ağlarken, birden ismim anons edilmiş. Turnuvanın En Değerli Oyuncusu ödülünü almak için podyuma davet edilişimi ve aldığım ödülü hiç unutamam...
G.Saray Erkek Voleybol Takımının 2006- 2007 sezonunu değerlendirir misin?
Biz bu sene Türk oyuncular olarak, sezona çok iyi bir kamp devresi yaşarak hazırlandık. Yabancı oyuncuların seçimi asamasında biraz adaptasyon bozukluğu yasadık. Bu, sezon ortasına kadar ancak düzelebildi ve sonra da çok iyi voleybol oynadıgımıza inanıyorum. Eger daha erken adapte olsaydık daha da üst sıralarda olacagımıza kesinlikle eminin... Seneye çok daha iyi bir takım olmak için bizler şimdiden idmanlarımıza başladık.
Sence Türkiye’ de voleybolcu olmanın zorlukları veya kolaylıkları var mı?
Tabiki var. Öncelikle tüm zamanını voleybola ayırman gerekiyor. Bu da okul konusunda çok zorluk oluşturuyor. İkisinin bir arada gitmesi için çok çok özveride bulunman gerekiyor. Özel üniversiteler bile okula gelmezsen kesinlikle gecemezsin diyorlar. Sınavların hepsini geçsen de antrenman saatlerinin ders ile cakışması halinde okula gidemiyorsun. Ondan dolayı birini seçip ona daha fazla agırlık veriyorsun...
Spor yapmanın kişiye kazandırdığı en büyük kolaylık da programlı yaşamayı ögreniyorsun. Hayatını düzene koymayı ögreniyorsun. Ve en önemlisi hırsı, kazanmayı, kaybetmeyi, sevincin anlamını görüyor ve ögreniyorsun...
Galatasaray. Alt yapısından yetiştin. Şimdi A takımdasın. Hedeflerin Nelerdir?
Evet, alt yapıdan yetiştim, 5 sezondur A takımdayım. Bundan sonrakı hedefim GALATASARAY'da sampiyon olmak ve milli takıma girebilmek.
Türkiye’ de voleybolun içinde bulunduğu durum ile Avrupa’ daki liglere göre ligimizi karşılaştırabilir misin?
Türkiye’ de voleybol, her sene daha iyiye dogru gidiyor. Avrupa ülkerine her gecen sene daha da yaklasıyoruz. Her yıl kuluplerimiz Avrupa’ nın ve dünyanın en iyi oyuncularını getiriyor. Biz de onlarla oynayarak daha çok tecrübe kazanıyoruz. Voleybolumuzun gelişme süreci oldukça iyi bence. Eskiden Avrupa ligi bize inanılmaz gelirdi ama simdi normal geliyor.
Ben de 9 yaşımdan itibaren Milli Liglerde futbol oynadım. Ama spora başlangıcım ve ilk lisansım voleybol dalındadır J Senin de var mı böyle bir özel durumun?
Evet var. Ben voleyboldan önce ENKA Takımının lisanslı yüzücüsüydüm. Sonra kısa bi dönem de atletizm yaptım yine Enka'da. Sonra bir ara da birbuçuk seneye yakın bir süre, TED Spor Kulübü’ nde eskrim yaptım daha sonra voleybola başladım.
Maç öncesi, özel olarak konsantrasyon sağladığınız bir yöntem var mı?
Evet. Genelde tüm takım toplanırız kulüp evinde. Maç yemeği yeriz, sonra da rakip takımın macına biraz göz gezdiririz.
Yıldızaç olarak unutamadığın bir maç / maçlar var mı?
Var evet yukarıda anlattıgım Sivas okul deplasmanı, ve GALATASARAY’ Yıldız Takımı’ nda oynarken Tekirdağ’ daki final macında son seti 14-11 den vermemizi unutamam. Ayrıca Türk Yıldız Milli Takım’ da oynarken Yugoslavya ile oynadığımız final macını kaybetmemizi unutamam...
İdolün Ya da Çok Beğendiğin Bir Oyuncu Var mı?
Her sporcunun bir idolu, çok begendigi birileri vardır. Benimde var. Gökhan Öner Türk oyunculardan...
Galatasaray Taraftarının Önünde Oynamak, O Atmosferi Yaşamak Nasıl Bir Duygu?
Bu, mükemmel bir duygu. Sizinle birlikte salonda o anda atan kalpler ne kadar çoksa, o kadar mutlu oluyosunuz. Ayrıca, kötü zamanda da iyi zamanda da yanınızda olduklarını bilmek çok büyük bi mutluluk. Voleybol 12 kisilik bir takım oyunudur ama taraftarlarıyla birlikte oldugu zaman, o takım çok çok büyük sayılara kolayca ulasan bir takım olur:)
Taraftarların maçlarınıza olan ilgisi hakkında ne söylemek istersin?
Aslında bu konuyla ilgili çok şey söylebiliriz. Ama sadece şunu söylemek istiyorum. Maalesef maçlarımıza çok az kişi geliyor. Maçlarımızda daha çok kişinin bizim yanımızda olmasını istiyoruz açıkcası. Az sayıda da olsa maçımıza gelen taraftar bizi mutlu ediyor, hemde çok! Her maça cıkarken ilk baktıgımız tribünler oluyor: Kaç kişi gelmiş acaba diye:(
Taraftarlarımız Hakkındaki Düşüncelerin Nelerdir? Onlara Söylemek İstediğin Bir Şey Var mı?
Gelen bütün taraftarlara bizimle beraber oldukları için ve hep bizi destekledikleri için onlara çok tesekkür ederim. Basta birkaç tribün gurubu var bizim arkamızdan hep gelen. Mesela bu sezon klasman gurubundaki Arçelik maçına gelen taraftarlarımızın, o gün fabrikadan izin verilerek salona getirilen rakip taraftara rağmen yaptıkları inanılmaz destek maçı kazanmamız için bizi çok etkilemişti. uA-BH, uA-Uni ve diğer üniversiteli arkadaşlar, uA-Karşı var ilk aklıma gelenler. Bildiğim kadarıyla önderlik yapıyorlar amatör branşlardaki maçlara da gelinmesi konusunda.
Tek söylemek istedigim, tribünde Galatasaray’ ın renklerinden başka hiç bir renk olmasa çok mutlu olacağız. Yani orayı doldurmanızı rica ediyorum aynı futbol maçında olduğu gibi:) Bizim de derbi maçlarımız var, hem salonda yağmur, çamur da olmaz ;-)
Peki, Sevgili Yıldızaç,
Lig bitti. Sezon sonunda voleybolcu neler hisseder? Sen neler yapıyorsun? Bolca boş vaktin oluyordur şimdi senin ;-)
Bu sezon sonları var ya, bizim için hep buruk olmuştur. Çünkü ailenden ayrılırmış gibi olursun. Şu an ben, tek basıma antrenmanlara devam ediyorum. Arada da genç takımdaki cocuklara yardımcı olmak için onların antremanlarına gidiyorum. Onun dısında da bolca geziyorum tüm sezon yapamadığım seyi yapıyorum yani:)
Bu arada aldığımız duyumlara göre moda ve sanat konusu senden sorulurmuş takımda J. Biraz da bu yönlerinden bahseder misin?
Hahaha. İyi istihbarat yapmışsınız!
Evet galiba öyle. Modayı yakından takip ederim. Kendime bakmayı, güzel giyinmeyi severim. Beni dısarıda görenler, antremana gittigimi anlayamaz. Hiçbir zaman, deplasmanlar ve maçlar dısında esofman giymem. Takımdaki arkadaşlarım da sağolsunlar, benim zevkime güvenirler ve bana sorarlar: ‘Ne giyeyim, ne alayım’ diye. Kendime neyin yakıştıgını biliyorum, renklerle uyumu da saglayabildiğimi düşünüyorum. Bu sebeple de giyinişimi tüm arkadaşlarım beğenir:)
Bir de senin çok yardımsever biri olduğunu biliyorum. Sence iyi sporcu nasıl olmalı? Bu konuda özellikle genç kardeşlerimize söylemek istediğin bir şey var mı?
Evet, olabildiğince, arkadaşlarıma, etrafımdakilere yardım etmekten mutluluk duyarım. Ama bu voleybol oynarken degişir tabiki. Çünkü antremanlarda bile senin karsındaki oyuncu her zaman rakiptir ve ona göre oynamalısındır! Ona yardım edemezsın orada. Onun dısında herkesin yanında olmaya calısırım. Mesela benim neredeyse voleybola beraber basladıgım Kemal, ne zaman kafası eğse, yanında beni bulur. Aynı şekilde benim de moralim bozukken, O da bana karsi böyledir..
Yine takım içinde sana yakın olan bazı arkadaşlarından öğrendiğimize göre, müzikle de aran pek iyiymiş. Hangi tür müzikler dinlersin?
Sizden korkulur vallahi.
Evet çok iyidir. mp3 'üm olmadan hiçbir yere çıkmam. Genelde üzgünken çok iyi oluyor müzik ama benim kulagımda her zaman mp3 player görürsünüz:)
Aslında dinledigim müzik o anki ruh halime göre değişir ama genelde yabancı r&b-hiphop-pop bazende jazz bile dinlerim. Türkçe müzik olarak arabesk , fantazi haricinde hepsini dinlerim. Çok kötü anlarımda arabesk te dinlerim :)
Seni yakından tanımak isteyenler merak ediyor Yıldızaç! Hangi parfümü kullanırsın? En sevdiğin yemekler neler?
Ben bu aralar BVLGARI ve BOSS selectıon kullanıyorum. Yemek konusunda, yemek ayırd etmem, herseyi yerim ama etli yemekleri biraz daha fazla severim. Köfte, rosto, tavuk v.s .
Neyse yine spora dönelim. Futbola ilgin nasıl?
Açıkca çok sevmem ama GALATASARAY'ın hemen hemen her macını izlemişimdir. Bizim ailede çok fanatik G.Saraylılar vardır, onlarla oturup izleriz genelde:)
Maçlara gitme imkânın oluyor mu?
Yok, malesef olmuyor. Arada, sezon içinde takımca gidiyoruz önemli maçlara ama tek gidemiyorum.
Aşağıdaki kelimeler sana ne ifade ediyor? Kelimelerin yanına yazar mısın?
Aslan: GALATASARAY.
Sarı: KIRMIZI.
Payidar: ALLAH RAHMET EYLESİN! GALATASARAY VE TÜRK VOLEYBOLUNUN DUAYENLERİNDEN BİRİ.
Ali Ümit Hızal: ÜMİT ABİ, BENİM ABİM, BABAM GİBİDİR. ÇOK DA ANLAYIŞLI BİR ANTRENÖRDÜR.
Salih Tavacı: SALİH ABİ, BEN ALT YAPIDAYKEN RAKİP ANTRENÖRÜMDÜ. BENDEN AZ ÇEKMEMİŞTİR MAÇLARDA. HALA DA ÇEKİYOR SAĞOLSUN.
Kemal Kıvanç: CANİM DOSTUM HERSEYİMİ BİLEN, AİLEMDEN ÇOK GÖRDÜGÜM DOSTUM , KARDEŞİM.
Kral: HAKAN ŞÜKÜR.
Metin Oktay: O BAMBAŞKA BİR KRAL.
Taraftar: ARKAMIZDAKİ BÜYÜK DESTEK VE BÜYÜK GÜÇ.
Sevgili Yıldızaç, bu güzel sohbet için teşekkür ederiz.
Yıllarca hep birlikte; siz saha içinde, biz tribünde, bu şanlı formaya hizmet vermeye devam etme dileklerimizle.
BU SOHBET İÇİN BEN TEŞEKKÜR EDERİM, ÇOK KEYİFLİYDİ...
HER ZAMAN GALATASARAY CAMİASINDA OLMAKTAN MUTLULUK DUYDUM VE ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR DA DUYACAĞIM...
3 Mayıs 2007 Perşembe
|